Merhaba! :)
Nasılsınız? Ben herhalde bir aydır buralarda yoktum. En son yazı yazdıktan sonra bilgisayarımın bozulması ve sınavlarım üst üste geldi, sonra da ben buraya yazmaya başlayalı üç yıl olduğunu fark ettim ve dönüşümün tam da blogumun kurulduğu tarihte olmasını istedim. Üç yıl önce 29 Kasım'da "Merhaba!" diyerek katılmışım buraya. Kitap Kuşu adından da anlaşılacağı üzere asıl amaç kitap yorumlamaktı ama öyle gitmedi, şu an daha çok izlediğim filmler hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Düşünüldüğünde üç yıl uzun bir zaman dilimi kesinlikle değil, ama bu üç yılın bana olan katkısı o kadar çok ki burada yazabildiğim kadarını yazmak istedim.
Burada yazdıkça başka blogları keşfettim, yepyeni insanlar ve çok daha önemlisi yepyeni fikirler tanıdım. Sayısız şey öğrendim; mesela aklıma gelen ilk isim olan Zihin'in listelerinden kim bilir kaç tane şu anda sürekli dinlediğim şarkıyla tanışmışımdır. Sadece sanat dalları konusunda da değil, pek çok ilgi çekici konuda farklı fikirleri, bilgi birikimini okuduktan sonra bunları yazan kişiyle konuşma imkanınız da oluyor yorumlar aracılığıyla. Yine aynı bölümde sizin gibi yorum yapan başka kişiler de ilginizi çekiyor, onlara da göz atıyorsunuz bazen. İşte bu döngünün bana olan katkılarını nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum. Bir şekilde okuduğum, yorum yaptığım ve cevap aldığım; ya da bana yorum yapan ve cevap verdiğim yüzlerce bloggera teşekkür etmem gerekir herhalde. Çünkü burası kendi kendime konuştuğum bir yer olsaydı bu kadar keyif alacağımı hiç sanmıyorum.
Blogumun yazılarını eskiden yeniye biraz inceleyerek kimlik arayışının bizzat örneğini görebilirsiniz. Dönem dönem zevklerim radikal biçimde değişmiş. Bazı şeyler kalmış tabii, onlar da sanırım beni ben kılacak şeyler olacak. Dönüp baktığımda gülüyorum eskiden yazdığım şeylere, ama ileride bunları okuyup gülmeyeceğimin garantisini veremediğim için çok bir şey diyemiyorum.
Evet, teşekkürlerim edildiğine ve fikirlerim de söylendiğine göre bu aralar neler oluyor biraz bahsetmek istiyorum. Güzel bir kasım ayı geçirdim. Sınavlarım başladı ve bitti, o yüzden ne ara ayın yarısına geldiğimi anlayamadım. Çıktığı gibi Fantastic Beasts and Where to Find Them'i izledim, hatta yorumladım da ama birkaç gün sonra yayınlayacağım. Onun dışında yine film izleme konusunda sıkıntısız bir ay geçirdiğimi söylemeliyim. En güzeliyse sizlere neredeyse bir yıldır anlatıp durduğum kitap okuyamama hastalığı/üşengeçliği ne denirse artık sanırım son buldu :) Belki çok uzun zaman sonra ilk defa kitap yorumladığım görülebilir hatta :)) Ben hem bunlar hem de ay boyunca yaşadığım şeyler açısından güzel olmasına güzel bir kasım ayı geçirmiş olsam da dünyanın gündemi çok yoğun. İnanın her gün "Bu kadarı da olamaz herhalde." diyorum, ve bu kadarı da oluyor! Haber başlıklarını okudukça sinirden gülüyorum bazen. Her gün skandal niteliğinde olaylar yaşanıyor, demeçler veriliyor, önergeler veriliyor! ve bir birey olarak yapabileceğim bir şey yok, gerçekten çok acı.
Kendinize çok iyi bakın, olabildiğiniz kadar mutlu olun :) Dilerim geçen daha nice yılları burada paylaşacağım günler gelir.
Alakasız olacak ama yazımı bir şarkıyla kapatayım istedim. Bu aralar en çok Amy'yi dinliyorum. Genelde tercihim Back to Black albümünden yana oluyor ama bu videosunda ne kadar güzel göründüğüne bakın. Ne kadar canlı, mutlu görünüyor. Keşke hep böyle kalabilseydi.
Burada yazdıkça başka blogları keşfettim, yepyeni insanlar ve çok daha önemlisi yepyeni fikirler tanıdım. Sayısız şey öğrendim; mesela aklıma gelen ilk isim olan Zihin'in listelerinden kim bilir kaç tane şu anda sürekli dinlediğim şarkıyla tanışmışımdır. Sadece sanat dalları konusunda da değil, pek çok ilgi çekici konuda farklı fikirleri, bilgi birikimini okuduktan sonra bunları yazan kişiyle konuşma imkanınız da oluyor yorumlar aracılığıyla. Yine aynı bölümde sizin gibi yorum yapan başka kişiler de ilginizi çekiyor, onlara da göz atıyorsunuz bazen. İşte bu döngünün bana olan katkılarını nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum. Bir şekilde okuduğum, yorum yaptığım ve cevap aldığım; ya da bana yorum yapan ve cevap verdiğim yüzlerce bloggera teşekkür etmem gerekir herhalde. Çünkü burası kendi kendime konuştuğum bir yer olsaydı bu kadar keyif alacağımı hiç sanmıyorum.
Blogumun yazılarını eskiden yeniye biraz inceleyerek kimlik arayışının bizzat örneğini görebilirsiniz. Dönem dönem zevklerim radikal biçimde değişmiş. Bazı şeyler kalmış tabii, onlar da sanırım beni ben kılacak şeyler olacak. Dönüp baktığımda gülüyorum eskiden yazdığım şeylere, ama ileride bunları okuyup gülmeyeceğimin garantisini veremediğim için çok bir şey diyemiyorum.
Evet, teşekkürlerim edildiğine ve fikirlerim de söylendiğine göre bu aralar neler oluyor biraz bahsetmek istiyorum. Güzel bir kasım ayı geçirdim. Sınavlarım başladı ve bitti, o yüzden ne ara ayın yarısına geldiğimi anlayamadım. Çıktığı gibi Fantastic Beasts and Where to Find Them'i izledim, hatta yorumladım da ama birkaç gün sonra yayınlayacağım. Onun dışında yine film izleme konusunda sıkıntısız bir ay geçirdiğimi söylemeliyim. En güzeliyse sizlere neredeyse bir yıldır anlatıp durduğum kitap okuyamama hastalığı/üşengeçliği ne denirse artık sanırım son buldu :) Belki çok uzun zaman sonra ilk defa kitap yorumladığım görülebilir hatta :)) Ben hem bunlar hem de ay boyunca yaşadığım şeyler açısından güzel olmasına güzel bir kasım ayı geçirmiş olsam da dünyanın gündemi çok yoğun. İnanın her gün "Bu kadarı da olamaz herhalde." diyorum, ve bu kadarı da oluyor! Haber başlıklarını okudukça sinirden gülüyorum bazen. Her gün skandal niteliğinde olaylar yaşanıyor, demeçler veriliyor, önergeler veriliyor! ve bir birey olarak yapabileceğim bir şey yok, gerçekten çok acı.
Kendinize çok iyi bakın, olabildiğiniz kadar mutlu olun :) Dilerim geçen daha nice yılları burada paylaşacağım günler gelir.
Ne güzel, ne hoş! Diğer aylar da böyle keyifli geçsin o zaman:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :))
SilKutluyorum, heyecanınız eksilmeden yazmaya devam edin, eee, ara sırada kitaplar tabii.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sağ olun :) Mutlaka gelecek artık.
SilNice nice yılların olsun inşallah :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)))
SilNice güzel bloglu yıllara
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilBenim blog da 3,5 yaşında :-) Senden altı ay önce açmışım blogumu. Zaman ne çabuk geçiyor. Daha uzun yıllar buralarda olur ve yazarız umarım.
YanıtlaSilKitap okuyamama sorununun bitmesine sevindim. Bende de tam tersi 2016 kitap yılım oldu. 2017'de filmlere ama özellikle dizilere ağırlık vermek istiyorum. Seneye ben de film ve dizi yazısı yazmak istiyorum.
Çok teşekkürler, umarım :) Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor.
Sil