Aralık 2016 - vulnicure

31 Aralık 2016 Cumartesi

2016 Üzerine Part 2

Cumartesi, Aralık 31, 2016 2
2016 Üzerine Part 2

Şu kısa dileklerle 2015'i uğurlayıp 2016'ya merhaba demişim. Şimdi sonunda bu yılı bitiriyoruz diyerek uğurluyorum 2016'yı. 2016 son dakikada son şokunu yaşatmaz umarım. Çünkü eminim bir çoğumuz bu yılı iyi hatırlamayacağız. Olan olayları yıla bağlayıp lanetli yıl demek bana saçma geliyordu ama bu yıl o kadar çok şey oldu ki 2016, lanetli yıl lakabını kesinlikle hak etti.

Yılın benim için ilk bombası David Bowie'nin ölüm haberiydi. İnanmamıştım, inanmak istememiştim. Neredeyse bir yıl olmuş Bowie gideli, ama ben hala kabul etmek istemiyorum. Bu şekilde başlayan yıldız kayması zinciri bu yazıyı yazdığım tarihte -28 Aralık- Carrie Fisher'ın ölümüyle sonlandı. Onlarca değerli insan aramızdan ayrıldı, o kadar çoklar ki hangi birini saysam bilemiyorum. Umarım hepsi şu an buradan çok daha güzel olan bir yerdedir. Asla unutulmayacakları kesin.

Sadece sanatçılar gitmedi tabii ki... Sayısız can, umut, hayal de yok oldu. Bu yılı hem Türkiye hem de dünya üzerinden tanımlamam gerekirse söyleyebileceğim tek kelime kaos kesinlikle. 2016 yılında olan olayları yazmaya başlasam tek gün yetmez herhalde? Patlamalar, suikastler, çatışmalar, yangınlar, korkunç söylemler, ölümler, darbe girişimi... Bunların hepsini bir yıla nasıl sığdırmışız inanamıyorum. En üzücü olan gerçekse dünya korkunç bir yer ve 2016 bittiğinde de bu konuda bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Kişisel olarak ele aldığım zaman bu yılı mutlu bitirdiğimi söyleyebilirim. Aralık ayı benim için zor bir dönem oldu, bu aralar her şeyi kafama taktığımdan zihnim hiç boş kalmadı. Ama bir yandan baktığımda bu yıl çok şey kazandım. Çok şey öğrendim, çok şey yaptım ve bir yılı daha öyle ya da böyle geçirmiş oldum. 2016'dan beklentim "2015'ten çok daha fazla okuduğum, izlediğim, gezdiğim, öğrendiğim bir yıl olması" idi. Aynen öyle de oldu ve ben bu açıdan çok mutluyum. Benim için yılın en güzel hadisesi son dakikada Patti Smith konserine gitmem oldu. Hayatım boyunca asla unutamayacağım çok değerli dakikalar geçirdim, üzerinden kaç ay geçmesine rağmen hatırladıkça keyfim yerine geliyor. Ayrıca kendisinin imza gününe gidemesem de imzalı M Treni kitabını da aldım.

Eğer girebilirsek, 2017 yılına girdiğimiz an bir anda her şey düzelmeyecek tabii. Ama yine de her zamanki gibi umutluyum, kendimce hedeflerim ve beklentilerim var. Dilerim huzurlu bir yıla merhaba diyoruzdur. Dilerim insanlığın umudu vardır, bir şeyler değişir ve bizler de bunun farkına varırız. Herkese sağlıklı ve mutlu yıllar!

29 Aralık 2016 Perşembe

2016'da İzlediğim Filmler

Perşembe, Aralık 29, 2016 8
2016'da İzlediğim Filmler

Merhaba,
Bu yıl film izlemeye epey ağırlık verdim. Nitekim sonuç da beklediğim gibi epey film izlediğim yönünde oldu. Bu listeye göre kısa filmler dahil toplam 121 film izlemişim. Kısa filmleri çıkarttığımda da 102 film ediyor.

1) Iron Man (2008)
2) The Incredible Hulk (2008)
3) Iron Man 2 (2010)
4) Kardeşim Benim (2016)
5) Thor (2011)
6) Captain America: The First Avenger (2011)
7) The Avengers (2012)
8) Iron Man 3 (2013)
9) Thor: The Dark World (2013)
10) Captain America: The Winter Soldier (2014)
11) Amy (2015)
12) The Revenant (2015)
13) Deadpool (2016)
14) Breakfast at Tiffany's (1961)
15) Mustang (2015)
16) Batman (1989)
17) Batman Returns (1992)
18) Batman v Superman: Dawn of Justice (2016)
19) Batman Forever (1995)
20) Batman & Robin (1997)
21) Batman Begins (2005)
22) The Dark Knight (2008)
23) The Dark Knight Rises (2012)
24) Guardians of the Galaxy (2014)
25) Avengers: Age of Ultron (2015)
26) Ant-Man (2015)
27) Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004)
28) Captain America: Civil War (2016)
29) Snow White and the Seven Dwarfs (1937)
30) The Age of Adaline (2015)
31) The Devil Wears Prada (2006)
32) Alice in Wonderland (2010)
33) Alice Through the Looking Glass (2016)
34) Man of Steel (2013)
35) Pinocchio (1940)
36) L'Arrivée d'un train en gare de La Ciotat (1896)
37) Le Voyage dans la Lune (1902)
38) The Birth of a Nation (1915)
39) Les Vampires (1915)
40) Intolerance: Love's Struggle Throughout the Ages (1916)
41) Das Cabinet des Dr. Caligari (1920)
42) Me Before You (2016)
43) Broken Blossoms or The Yellow Man and the Girl (1919)
44) True Heart Susie (1919)
45) L'homme à la tête en caoutchouc (1901)
46) Körkarlen (1921)
47) The Kid (1921)
48) Nosferatu, eine Symphonie des Grauens (1922)
49) We're the Millers (2013)
50) Nanook of the North (1922)
51) Dr. Mabuse, der Spieler (1922)
52) Häxan (1922)
53) Our Hospitality (1923)
54) El Mariachi (1992)
55) Desperado (1995)
56) Once Upon a Time in Mexico (2003)
57) Sherlock Jr. (1924)
58) The Huntsman: Winter's War (2016)
59) Requiem for a Dream (2000)
60) Cinderella (2015)
61) Der Letzte Mann (1924)
62) The Godfather (1972)
63) Shrek (2001)
64) Shrek 2 (2004)
65) Shrek the Third (2007)
66) Shrek Forever After (2010)
67) Finding Dory (2016)
68) Tangled (2010)
69) Bronenosets Potemkin (1925)
70) The Gold Rush (1925)
71) Batman: The Killing Joke (2016)
72) Sunset Boulevard (1950)
73) Seven Chances (1925)
74) La Sortie de l'Usine Lumière à Lyon (1895)
75) Beauty and the Beast (1991)
76) The Phantom of the Opera (1925)
77) Inception (2010)
78) Dumbo (1941)
79) The General (1926)
80) Dancer in the Dark (2000)
81) What Ever Happened to Baby Jane? (1962)
82) The Phantom of the Opera (2004)
83) Doodlebug (1997)
84) Bambi (1942)
85) La lune à un mètre (1898)
86) Une nuit terrible (1896)
87) Un homme de têtes (1898)
88) Die Abenteuer des Prinzen Achmed (1926)
89) Humorous Phases of Funny Faces (1906)
90) Le locataire diabolique (1909)
91) The Skeleton Dance (1929)
92) Les quatre cents farces du diable (1906)
93) Cinderella (1950)
94) The Godfather: Part II (1974)
95) Un chien andalou (1929)
96) Sunrise: A Song of Two Humans (1927)
97) Metropolis (1927)
98) Alice in Wonderland (1951)
99) La passion de Jeanne d'Arc (1928)
100) Pafekuto buru (1997)
101) Sen to Chihiro no kamikakushi (2001)
102) Fantastic Beasts and Where to Find Them (2016)
103) Danse serpentine (1896)
104) Suicide Squad (2016)
105) The Execution of Mary, Queen of Scots (1895)
106) The Launch of H.M.S. Albion (1898)
107) The Kiss in the Tunnel (1899)
108) Annabelle Serpentine Dance (1895)
109) Cendrillon (1899)
110) Doctor Strange (2016)
111) Fargo (1996)
112) Spotlight (2015)
113) Lady and the Tramp (1955)
114) Die Büchse der Pandora (1929)
115) The Godfather: Part III (1990)
116) Sleeping Beauty (1959)
117) Steamboat Bill, Jr. (1928)
118) Mad Max (1979)
119) The King's Speech (2010)
120) Hugo (2011)
121) Peter Pan (1953)

27 Aralık 2016 Salı

Carrie...

Salı, Aralık 27, 2016 6
Carrie...

Çok değerli sanatçıların üst üste ölümleriyle sarsıldığımız bu yıl şimdi de ikonik ve çok değerli bir başka isim olan Carrie Fisher'ı kaybettik. Bir yıldız daha kaydı. Çok, çok üzgünüm. Ne diyeceğimi bilemiyorum...

Huzur içinde yat Carrie, Güç seninle olsun.

7 Aralık 2016 Çarşamba

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

Çarşamba, Aralık 07, 2016
YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!
haydar-colakoglu-yolo-uygulama


Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.

YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.

YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.

haydar-colakoglu


YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.

haydar-colakoglu-teb-genel-mudur




Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;

“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.

YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.

Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.

haydar-colakoglu-yolo-turkiye


Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.

Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”

GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Aralık 2016 Perşembe

Spotlight (2015)

Perşembe, Aralık 01, 2016 4
Spotlight (2015)
Yönetmen: Tom McCarthy
Senaryo: Josh Singer, Tom McCarthy
Oyuncular: Mark Ruffalo, Michael Keaton, Rachel McAdams, Liev Schreiber, John Slattery, Stanley Tucci, Elena Wohl
Süresi: 2 saat 8 dakika
IMDb puanı: 8,1
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri

Academy Ödülleri'nin En İyi Film ve En İyi Özgün Senaryo alanlarında kazananı bu yıl Spotlight olmuştu. İzlemek için biraz geç kalmış olsam da geçen hafta boş bir zamanımda filmi izledim.

The Boston Globe gazetesinde işe yeni başlayan editör Marty Baron (Liev Schreiber) gazetede papaz John Geoghan ve Boston Başpiskoposu Cardinal Bernard Law hakkında küçük bir yazı okur ve gazetenin içindeki Spotlight takımının bu hikayenin üstüne düşmesini ister. Olaylar takip edildikçe kilise papazlarının çocuklara yönelik cinsel tacizleri ve daha üst makamdakilerin de bunu örtbas ettiği ortaya çıkar. Filmin gazeteciler üzerinden ele aldığı konusu bu. Zaten yaşanmış bir olay çok gerçekçi bir şekilde ele alınıyor. Oyuncuların çok büyük, alkışlanası bir performansları yok ama bu da filmi başarılı kılıyor, çünkü zaten senaryoya ve filmin işleyişine uygun olan da bu. 

Pedofili günümüzün en büyük ve en korkunç sorunlarından birisi. Benim bahsederken bile istemsizce sinirlendiğim, bir türlü anlamlandıramadığım bir şey. Yakın zamanda da korkunç örneklerine şahit olduk, örneğin geçtiğimiz günlerde Norveç'te 51 kişinin tutuklandığı bir pedofili skandalı ortaya çıktı. Nedense dünyada büyük bir yankı uyandıramadı bu olay. Ülkemizde de korkunç örneklerine şahit olduk, hatta tıpkı bu filmdeki gibi dini kullanarak iğrenç faaliyetlerini sürdüren insanlar olduğunu öğrendik. Spotlight takımı da filmde geçen papazların skandalını ortaya çıkarırken seyirciye çok büyük şeyler gösterdi aslında; mesela bu olayların nasıl kolayca örtbas edildiğini, örtbas eden kişilerin suçu işleyen kişileri nasıl hala kurumlarında tuttuklarını ve cinsel istismara maruz kalmış çocukların genel olarak nasıl çocuklar olduğunu... Üstüne basarak söylemeliyim ki filmin esas ele aldığı nokta bu papazların kurbanlarının psikolojileri değil, gazeteciler. Ben de ekranda tam da olması gerektiği şekilde işini yapan gazetecileri gördüm. Çok başarılı ve sürükleyici bir kurguya sahip olan bu filmi izlemeyi bitirdiğimde de bir süre oturup düşündüm açıkçası. Filmin benim üzerimde bıraktığı en büyük etki de bu olsa gerek.

Seçilen konu çok önemli ve bir o kadar da hassas bir konuydu, bunu seyirciyi kendine çeken ve akıcı bir senaryo ile oyuncuların doğal performansları da destekleyince ortaya dört dörtlük bir iş çıkmış. İzlemediyseniz pişman olmayacağınızı düşündüğüm iki saatinizi bu filme ayırmanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.