Bu satırları yazmayı hiç istemedim. Ne kadar geçiştirsem de, istemesem de birkaç ay ortadan kaybolduktan sonra hiçbir şey olmamışçasına geri dönmek olmazdı. Zaten ileride buralara dönüp bakınca geçmişteki beni hislerini, yaşadıklarını bastırıp yok saymış bir şekilde bulsaydım biliyorum ki kendime çok kızardım.
Mayıs ayında dedemi kaybettik. Dönüp baktığımda hâlâ inanasım gelmiyor; sanki ebedi bir uykuya değil de köydeki kahveye, arkadaşlarının yanına uzun bir ziyarete gitmiş de geri gelecek gibi hissediyorum. Yokluğu her gün yüzüme yüzüme çarpıyor, ardında bıraktığı eşyalar ve bana onu hatırlatan küçük şeyler canımı daha da yakıyor. Hani dizilerde dizinin yaşça büyük, emektar oyuncusu jeneriğin sonunda "ve ..." şeklinde yer alır ya, benim hayatım bir dizi olsa jeneriğin o kısmı tam olarak dedeme ait olurdu işte, öyle bizim bir ilişkimiz vardı. Okuma-yazmayı söküp öğretmenden kurdele aldığım gün okuldan beni o almıştı. Artık "Dedee, bana bunu okusana!" diye yüzüncü kez aynı kitabı okumayacağı torununa okumayı öğrenmiş hâliyle ilk okuma kitabını da o aldı. Ben de o kitabı hep özenle sakladım. Şimdi okuduğum bölüm, edinmeye çalıştığım kariyer ve bu blogda yazmamın da kocaman bir örneği olduğu en büyük ilgi alanım düşünüldüğünde; ilk kitabı onun bana alması çok simgesel ve doğru geliyor. Sanki onun karakterinin ve aramızdaki dede-torun ilişkisinin bir yansıması gibi çünkü o ilgi alanlarıma, başarılarıma, isteklerime hep saygı duydu ve iyi kötü her anımda beni sonsuz bir sevgiyle destekledi.
Aradan geçen şunca zamanda bir gün bile onu düşünmediğim olmadı ama artık iyiyim. Bazen hiçbir şey bana keyif vermiyor ve derin bir çukura düşüyorum, bazen tüm bu olup bitene isyan ediyorum ama; iyiyim. İnsan devam etmek zorunda. Artık kimse beni "ilk göz ağrım" diye sevmeyecek, dedemle geçen güzel günlere bir daha asla dönemeyeceğim, yeni hatıraları da biriktiremeyeceğim belki ama biliyorum ki o yirmi üç seneyi kimse benden hiçbir koşulda alamayacak. Varlığım bile onun bana bir hatırasıyken bana kattıklarını, yaşattıklarını, hissettirdiklerini unutmaya niyetim yok. Tüm benliğimle ona sahip çıkacağım, kendi yaşantımda da bunu uygulayacağım. Onun anısını hislerimi bastırmadan yaşatarak devam edeceğim.
Burası onun hayatta olduğu o güzel günlerde donup kalmıştı, bu süreçte biraz da bu yüzden buralara bir şeyler yazmak istemedim. Bundan sonra yavaş yavaş da olsa buraya dönmeyi istiyorum. Bu süreçte cevaplayamadığım yorumlar ve mesajlar için beni mazur görün lütfen.
Yazını çok beğendim, sevdim ve seni çok iyi anladım... Elbette dedeyi de. Davranışları hiç yabancı gelmedi. İnan ölmüyorlar, ben dedemi kaybettiğimde 9 yaşımdaydım. Garip ama yok olduğunu, yokluğunu hiç hissetmedim. Demek ki bıraktıkları iz yok olmuyor, sonsuz!
YanıtlaSilYavaş yavaş da olsa dönecek olman pek iyi bir haber:)
Teşekkür ediyorum. O izin yok olmayışının deneyimlenmiş bir hali olduğunu öğrenmek bir tık da olsa huzurlu hissettiriyor, bu sebeple yorum için ekstradan teşekkürler.
SilKayıpsız kayıplar vardır bana göre. Varlığı ne kadar olmasa da bir şekilde yaşarlar, kayıpsız kayıplarımız. Sonsuzca seninle olacağını biliyorum. Çünkü bir şekilde derin bağ kurduğumuz insanları benliğimize katıyoruz gibi geliyor bana.
YanıtlaSilTekrardan dönmen çok güzel, umuyorum ki gelecek günler tüm güzelliğiyle katılır hayatına...
Çok çok daha iyi olman dileğiyle...
Sevgiler ^^
Benliğe katma konusunda yazdıklarına katılıyorum. Zaten benim yetişme dönemimde bu kadar direkt etkisi olan birisi için aksi düşünülemezdi sanırım. Güzel yorumun ve dileklerin için çok teşekkür ederim.
SilKocaman sevgiler..
Başınız sağ olsun Vulnicure. Ne desem acına yardımcı olmaz; ama iyi ki yazdın. Buruk ama sarmalayan bir yazıydı. Anılarınızı okurken huzurlu hissettim. Eminim dedenle birlikte yaşadığın tüm o güzel anılar senin için de böyledir. Huzurlu bir sarmalama. Bazen sadece acımızı yaşamamız gerekiyor. Zamanla iyi olacak demiyorum ama ne mutlu ki onunla çok güzel zamanlar geçirmişsin. Bu çok çok değerli. Hislerini de hep yaz lütfen. Kendin için. Buraya veya başka bir yere; ama bir yerlere anlatmak iyi gelir.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim İlkaycım, dostlar sağ olsun. Evet, dediğin gibi, o günlere dönüp baktıkça huzurlu hissediyorum. Bir defter var, oraya ve bazen telefonuma yazıyorum hissettiklerimi. Dediğin gibi iyi geliyor. Bu güzel yorumun için sana çok teşekkür ederim.
Silayy başın saolsun ne sıcak anlatmışsın haklısın tabii hayatın durmasında.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim deep. Öyle oldu sahiden, hayat durdu uzun bir süre
SilBaşın sağ olsun. Dedene olan sevgini o kadar güzel anlatmışsın ki. Bunu yazman, paylaşman eminim iyi gelmiştir. Yazmaya devam.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Gerçekten iyi geldi
SilBaşın sağolsun 🙏
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, dostlar sağ olsun🙏
Silbu kadar güzel anlatabileceğin duygular oluşturmuş sende ne kadar güzel zamanları anılar , o anılar var oldukça ve siz andıkça dedenin bir parçası hep hayattta olmaya devam edecek , geçen yıl ben oğluma bu tavsiyelerde bulunmuştum , hayat elbette devam ediyor ama unutmamak elimizdeki güç , başınız sağolsun tekrardan
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, dostlar sağ olsun.🙏 Ben de bahsettiğiniz şeye sığınmaya çalışıyorum. Zaten elimde bir tek bu anılar ve anmalar kaldı artık.
SilBaşın sağ olsun Vulnicure...
YanıtlaSilBirinin daha dedesiyle olan o nahif ilişkisini ve özlemini okumak duygulandırdı. O güzel anıların, aklının ve kalbinin en güzel yerinde ışıltılarıyla duracak hep.
İyi ki bu güzel insanın torunu olmuşsun... 🙏🌹
Çok teşekkür ederim Momentos, dostlar sağ olsun. 🙏 O ışıltıya tutunuyorum ben de.
Silİyi ki... <3