Özgün adı: Fahrenheit 451
Yazarı: Ray Bradbury
Çeviren: Zerrin Kayalıoğlu & Korkut Kayalıoğlu
Sayfa sayısı: 238
Yayınevi: İthaki Yayınları
Fiyatı: 15 TL
Fahrenheit 451: Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesidir.
"Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Eksik bir şey var. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar."
Ray Bradbury gibi kitaplara aşık bir yazardan, kitapların birer kahramana dönüştüğü unutulmaz bir distopya...
Yayınlanışının 60. yılını geride bıraktığımız bu ölümsüz eser; totaliter sistemlere, sansüre, baskıya yönelik en keskin eleştirilerden biri...
Yeryüzünde tek bir kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday, vazgeçilmez bir roman... (arka kapaktan)
Yazarı: Ray Bradbury
Çeviren: Zerrin Kayalıoğlu & Korkut Kayalıoğlu
Sayfa sayısı: 238
Yayınevi: İthaki Yayınları
Fiyatı: 15 TL
Fahrenheit 451: Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesidir.
"Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Eksik bir şey var. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar."
Ray Bradbury gibi kitaplara aşık bir yazardan, kitapların birer kahramana dönüştüğü unutulmaz bir distopya...
Yayınlanışının 60. yılını geride bıraktığımız bu ölümsüz eser; totaliter sistemlere, sansüre, baskıya yönelik en keskin eleştirilerden biri...
Yeryüzünde tek bir kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday, vazgeçilmez bir roman... (arka kapaktan)
Ray Bradbury'nin distopya denilince akla gelen ilk eserlerden biri olan Fahrenheit 451'inin kurgu olarak harika olduğunu düşünüyorum. Okumanın yasak olduğu; kitapları yakanların da bizzat itfaiyeciler olduğu bir dünya karşımıza çıkıyor. İtfaiyecilerden birine bir gün trende tanıştığı bir kız yaktığı kitapları okumayı hiç düşünüp düşünmediğini sorar ve bu itfaiyecinin hayatında büyük bir değişim başlar.
Kurguyu ne kadar sevsem de Bradbury en sevdiğim yazarlardan biri olamadı bu kitapla. Her şey çok hızlı geçiliyor gibiydi. Yine de kitap kendine bağlıyor; sansüre yaptığı eleştirilerin yanı sıra insan ilişkilerine ve medyaya olan bağımlılığımıza da pay çıkarıyor. Bu açıdan bakıldığında gerçekten başarılı ve oldukça gerçekçi bir distopya olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri.
"Eğer boğulursan, en azından sahile doğru yüzerken boğulduğunu bil."
"Eğer boğulursan, en azından sahile doğru yüzerken boğulduğunu bil."
Kitabın konusu dediğiniz gibi çok güzeldi fakat ben de anlatımını çok beğenemedim açıkçası :/ Görüşlerinize katılıyorum, kesinlikle okunmalı :) Ayrıca ben de blogumda bu kitabı yorumlamıştım. Sizi de beklerim:
YanıtlaSilgokyuzunekarsihayaller.blogspot.com
Ben de tek böyle düşünen ben miyim acaba diye merak ediyordum :) Kesinlikle uğrayacağım.
Sil