Senaryo: Richard Curtis, Jack Barth
Oyuncular: Himesh Patel, Lily James, Sophia Di Martino, Ellise Chappell, Meera Syal, Harry Michell, Joel Fry, Alexander Arnold, Sanjeev Bhaskar, Ed Sheeran
Süresi: 116 dakika
IMDb puanı: 6,9
Letterboxd puanı: 3,1
Ülke: İngiltere
Dünya genelinde yaşanan bir elektrik kesintisi sonucu herkesin The Beatles'ı unuttuğu fantasik temelli bir hikayeye sahip Yesterday. Buna rağmen muhtemelen yaşadığı kaza ile bağlantılı olarak Beatles'ı unutmayan başarısız müzisyen Jack, Beatles şarkılarını kullanarak dünyaca ünlü bir müzisyen oluyor. Böylesine keyifli bir fikri fragmanda görünce Yesterday benim 2019'da en çok beklediğim film olmuştu. Ancak filmi izledikten sonra 2019'un en büyük hayal kırıklığı olarak nitelendirmem kesinlikle yanlış olmaz.
Karakterlerin çok sevilen şarkıları kullanarak ünlü olması fikrine bayılıyorum. Arif V 216 filminde de benzer bir şekilde Arif geçmişe gidince Araba, Kuzu Kuzu ve Şımarık gibi Türk pop müziğinin en sevilen şarkılarını seslendiriyor ve çok ünlü bir şarkıcıya dönüşüyordu. Bu filmde ise şimdiki zamanda The Beatles, Coca Cola ve Harry Potter vs. çok bilinen şeyler birkaç insan dışında herkes tarafından unutuluyor. Kesinlikle çok eğlenceli bu fikri işleyecek senarist ve yönetmeni görünce beklentiler artıyor. Ancak film ana konuyu aradan çıkarttıktan sonra oldukça klişe bir aşk filmi edasında ilerliyor ve senaryoyu herhangi bir mantığa oturtamama pahasına karakterleri mutlu bir sona kavuşturuyor. Ayrıca unutulan şeyler neden unutuldu, elektrikler neden kesildi bunları film boyunca hiçbir şekilde izleyiciye sunmuyor. Kendi içinde tutarlılığı oluşturamaması filme dair kesinlikle en büyük hata.
Kötü sonla bitsin istediğimden değil, filmin ana temasından şaşıp basit bir aşk filmine dönüşümünü ekranda izlediğimden bu kadar büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Yine de sevdiğim yanları yok değildi. Örneğin filmde Paul McCartney ve Ringo Starr cameosu beklerken John Lennon detayını görmek muazzamdı. Film, The Beatles olmadığı için hayranı tarafından öldürülmeyen John Lennon'un günümüzde de yaşadığı ve aşk dolu, çok mutlu bir hayat geçirdiği bir alternatif hikayeyi bizlere sunuyor. Ayrıca dünyanın eski haline geri dönmemesi de filmin sonuna dair sevdiğim tek şey olsa gerek. Filmde Jack'le birlikte unutulan şeyleri unutmayan 2 kişi daha vardı, sarı denizaltı ile gezen bu çiftin intihal yaptığını bildikleri halde Jack'e kızmayıp aksine Beatles'ın mirasını unutmuş milyonlara tüm bunları kazandırdığı için minnettar olması oldukça etkileyiciydi.
Eskisi kadar sık dinlemesem de sadece The Beatles dinleyerek geçirdiğim çok günüm olmuştur. O yüzden filmin soundtracki bana çok keyif verdi, Himesh Patel'in yorumları kesinlikle çok başarılıydı. Ayrıca Jack'in şarkıların sözlerini hatırlamaya çalışması beni çok güldürdü, özellikle Eleanor Rigby'nin girişini bulmaya çalışırken "Ne zaman 'All the lonely people...' kısmına geliyoruz?" demesine gerçekten hak vermedim değil. Oyunculuklar da olması gerektiği düzeyde, gayet iyiydi. Keşke film için daha güzel şeyler söyleyebilseydim, ancak ne yazık ki şu anki haliyle harika bir fikrin boşa gitmesinden daha fazlası değil.
Ayrıca filmde fragmanda yer alan bazı sahneler de dahil olmak üzere epey sahne çıkarılmış. İzlemek isterseniz toplu halde silinen sahneler videosu aşağıda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Görüşleriniz benim için çok değerli :)