Özgün adı: Brave New World
Yazarı: Aldous Huxley
Çeviren: Ümit Tosun
Sayfa sayısı: 317
Yayınevi: İthaki Yayınları
Fiyatı: 16 TL
"Cesur Yeni Dünya" bizi "Ford'dan sonra 632 yılına" götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, 'annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür. Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. "Herkes herkes içindir." (arka kapaktan)
YORUMUM:
Bilim kurgu ve distopik romanlardan bahsedilince akla gelen ilk kitaplardan biri tartışmasız Cesur Yeni Dünya'dır. Aslında Huxley, bu romanda herkesin mutlu ve huzurlu olduğu bir gelecek gösteriyor. İnsanlar Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretiliyor, doğum diye bir olay yok. Annelik, babalık; tek eşlilik gibi kavramlar insanlara korkunç geliyor. İnsanlar soma adı verilen, sadece mutluluk sağlayan ücretsiz uyuşturucuları kullanarak daima mutlu oluyorlar. Anne babalık pornografik ancak "Herkes herkes içindir." ve bu cümle daha doğdukları andan itibaren uykuda eğitim ile kafalarına kazındırılıyor ve tüm hayatları boyunca yaşattırılıyor. Tek eşlilik ilkel algılanıyor. Eskiye dair her şey yasaklı. Yani aslında gerçekten distopik.
Bu "cesur yeni dünya"da aslında Huxley, Henry Ford'un herkesin bildiği T model arabalarından yola çıkarak pek çok şeyi irdeliyor. Bitirince daha fazlasını isteyeceğiniz bir kitap.
Ayrıca Bernard Marx adlı karakterin başlangıçta düzenden nefret etmesi ancak Vahşi'yi (bizzat Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi Müdürü'nün ve ondan kazara hamile kalan Linda'nın oğlu. Annesi dışlanılınca onu alıp herkesten uzak, hala anne/babalık ve evlilik gibi kavramların devam ettiği bir bölgeye gider.) getirince ve ilgiyi üzerinde görünce yaşadığı değişimi romandan şu sözlerle belirtmek istiyorum: "Başarı, Bernard'ın başını döndürmüş ve bu arada (her iyi uyuşturucunun yapacağı gibi) o zamana kadar hiç de memnun olmadığı dünyayla uzlaştırmıştı."
Huxley, romanda Yevgeni Zamyatin'in Biz adlı distopyasından epey etkilenmiş diye okudum, tıpkı George Orwell'ın 1984'ü gibi. 'Biz' ve '1984'ü hemen okumak istiyorum, böylece bu üç distopyayı birbiriyle karşılaştırabileyim.
Okunması gereken bir kitap, tek sorunu benim için Huxley'in üslubuydu.
PUANIM:
Bu "cesur yeni dünya"da aslında Huxley, Henry Ford'un herkesin bildiği T model arabalarından yola çıkarak pek çok şeyi irdeliyor. Bitirince daha fazlasını isteyeceğiniz bir kitap.
Ayrıca Bernard Marx adlı karakterin başlangıçta düzenden nefret etmesi ancak Vahşi'yi (bizzat Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi Müdürü'nün ve ondan kazara hamile kalan Linda'nın oğlu. Annesi dışlanılınca onu alıp herkesten uzak, hala anne/babalık ve evlilik gibi kavramların devam ettiği bir bölgeye gider.) getirince ve ilgiyi üzerinde görünce yaşadığı değişimi romandan şu sözlerle belirtmek istiyorum: "Başarı, Bernard'ın başını döndürmüş ve bu arada (her iyi uyuşturucunun yapacağı gibi) o zamana kadar hiç de memnun olmadığı dünyayla uzlaştırmıştı."
Huxley, romanda Yevgeni Zamyatin'in Biz adlı distopyasından epey etkilenmiş diye okudum, tıpkı George Orwell'ın 1984'ü gibi. 'Biz' ve '1984'ü hemen okumak istiyorum, böylece bu üç distopyayı birbiriyle karşılaştırabileyim.
Okunması gereken bir kitap, tek sorunu benim için Huxley'in üslubuydu.
PUANIM:
Ooo çok kült kitaplar hep okunmuş, kıskanmadım desem yalan söylemiş olurum ama tatlı kıskançlık bu. Ben de Biz ve 1984'ü okudum hatta okuduğum ilk distopya sanıyorum 1984'tü. Biz'i henüz okumadın sanırım, 1984'ün yorumunu blogda gördüm diye hatırlıyorum ama yazdıkların pek aklımda kalmamış, tekrar bakacağım :)
YanıtlaSilYavaştan okumaya başladım, evet:) Çok teşekkürler yorumların için, gördükçe mutlu oluyorum.
Sil