Senaryo: Daniel Ribeiro
Oyuncular: Ghilherme Lobo, Fabio Audi, Tess Amorim, Eucir de Souza, Isabela Guasco, Selma Egrei
Süre: 96 dakika
Ülke: Brezilya
Blogları Canlandırma Projesi'nin ağustos teması "Latin Amerika ya da seçkin yazarlar ve yönetmenler" idi. Ben ağustos ayının başlarında temayı iki seçeneğinden de yakalayacak bir kitap okumayı planlamıştım ancak ne yazık ki koca bir ay boyunca bunu yapmaya fırsat bulamadım. Belki sonra okurum diye erteleye erteleye bir baktım ekime kadar gelmişim, araya bir BCP ayı daha girmiş. Bunun üzerine daha fazla bekletmek istemedim ve beni üstüne çok düşündürmeyecek kısa bir Latin Amerika filmi arayışına girdim. Böylece bu şirin film karşıma çıktı.
2010 yapımı Eu Não Quero Voltar Sozinho adlı kısa filmin uzun metrajlı versiyonu olan film, Leonardo adlı görme engelli bir gencin okul ve sosyalleşme konularında günlük hayat mücadeleleri esnasında Gabriel adlı sınıfa yeni gelen bir öğrenciyle tanışmasını konu ediniyor. Bir yandan Leonardo'nun her zaman yanında olan en yakın dostu Giovana, bu yeni öğrencinin arkadaş gruplarına katılıp Leonardo ile yakınlaşmasıyla dışlanmış hissediyor.
Film çok yaratıcı bir konuya ya da eşsiz bir işleyişe sahip değil, hatta izlerseniz hayatınıza çok da şey katmayacak belki ancak genç ve tecrübesiz isimlerden oluşan iyi kadrosuyla ve düşük bütçesiyle insanı lise sıralarına geri oturtuyor. Leonardo'nun yavaş yavaş Gabriel'e kapılış sürecini görme engelli bir bireyin tecrübesi üzerinden hiçbir zaman dramatize etmeden sakin ve çok doğal bir şekilde işliyor. Senaryoya çok iyi yedirilen harika müzikler de büyük keyif veriyor.
Son zamanlarda günlük hayatın yoğun temposunu ve durmak bilmeyen bir hızda ilerleyişini o kadar kanıksamışım ki sakin sakin akıp giden bu film ruhuma vitamin takviyesi almış etkisi verdi. İlk aşkları, lise döneminde yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen dostlukları ve elbette bu iki ilişki türünün hayatlarımızdaki konumunu o kadar nahif bir dille işliyordu ki film bittiğinde kocaman bir tebessümün yüzüme yerleştiğini hissettim. Bazen tam da böyle pozitif ve huzur dolu filmlere ihtiyaç duyuyor insan.
Yine enfes bir yazı! Tüm bu karmaşa dolu zamanın içinde kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri sanırım huzura biraz daha yakın yaşamayı denemek, mümkün olduğunca.
YanıtlaSilVe dilerim yüzüne yerleşen o kocaman tebessüm senden hiç ayrılmaz. :)
Çok teşekkür ederim, seni burada da görmek ne güzel :)) Kesinlikle katılıyorum, o huzur ortamına yaklaşmak bile insana farklı bir dinginlik hissi veriyor sanki.
SilBu güzel dilek için ayrıca teşekkür ediyorum, ne güzel bir temenni bu :))
Sakin filmleri ben de severim, tatlı bir filme benziyor. Tanıtım için teşekkürler. :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
SilFilmin afişi zaten çağırıyor ve elbette senin sıcak anlatımın da bu filmi izlemelisin diyor... Diyor da arıza bende... Daha önce de demişimdir mutlaka, bir pandemi yan etkisi olarak sinema dışında film izleyemeyen bir arızalı tip oldum ben:) Muhtemelen izlemişsindir diye düşünmekle birlikte işi şansa da bırakmak istemedim ve iki öneri sana:) Madem konu konu latin sineması, o zaman İnarritu'nun Babil'i ve Paramparça Aşklar ve Köpekler'i... İkisi de bence müthiştir:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Pandeminin bu konularda hepimizden aldığı -bazen de getirdiği- şeyler oldu sahiden :) Filmlerin ikisini de izlemedim, Latin Amerika en uzak kaldığım sinema coğrafyalarından biri sanırım. Bu etkinlik için film seçerken her ikisini de aklıma not etmiştim, şimdi kesin izleyeceğim. Çok teşekkür ediyorum, ne güzel öneriler oldu :)
Silizliycem tabii ne güzel konu, italyan filmlerini andırıyor sanki :)
YanıtlaSilBiraz o havası var eveet :) Bence sen seversin bunu.
SilDeğil mi, afişi sahiden çok hoş. Beğenmene sevindim, umarım filmi de izlersen seversin. Ben teşekkür ederiim :))
YanıtlaSilAfişi çok güzelmiş, böyle güzel afişleri toplamaya başladım. Alırım bunu da. :) Berlinale'ye de katılmış film. Konusu da çok güzel. Biz de izleyelim. Teşekkürler :)
YanıtlaSilUmarım keyifli bir seyir olur o halde, ben teşekkür ederim yorum için :)) Afişi gerçekten çok güzel, asmalık tam :)
SilFilm bu kadar güzel mi bilmem ama senin anlatımına tav oldum ben, o günlere gitme isteği canlandı içimde, ya da dün gece liseli ergen aşk kitabına başladım ondan mı oldu. :D
YanıtlaSilAynı his bende de filmi izlerken oldu, değişik bir mutluluk veriyor böyle tatlı tatlı işler ya :) Bazen ergen hikayelerini de izlemek/okumak gerekiyor bünyeye :)
SilBirisi önermiş ve izleme listeme eklemişim ama kim olduğu hakkında bir fikrim yok :-) Sanırım ya Melikşah Altuntaş ya da Mösyö Taha önermişti.
YanıtlaSilMösyö Taha'yı takip etmiyorum ama Melikşah Altuntaş çok güzel filmler öneriyor :)
Sil