211022 - vulnicure

21 Ekim 2022 Cuma

211022

Dün heyecanla Taylor Swift şarkılarını sıraladım, bugün albüm geldi. Türkiye saatiyle sabah 7 gibi çıktı sanırım. Ben bugün erken uyanmıştım ama hemen dinlemek istemedim. Biraz bekledim, öğlene doğru dinledim. Böylesine popüler bir ismin yeni işini dünyayla aynı anda dinlersem insanların anlık fikirlerini merak ediyorum, sosyal platformlardan canlı olarak okumaya çalışıyorum. Öyle olunca başkalarının fikirleri beni de etkileyebiliyor, ben de sadece kendi fikirlerimi dinlemek istedim sanırım. Tabii ki tek dinleyişle fikirlerim kesinleşmedi ama ilk izlenimim kocaman bir hayal kırıklığına uğradığımdan ibaret maalesef. Biraz daha dinleyince ve albüme dair fikirlerim oturunca muhtemelen buraya da bir şeyler karalarım ancak şimdilik ben Folklore'dan devam edeceğim.

Son günlerim hızlı ve yoğun geçiyor, nereye gittiğimi bilmediğim ama geride kalmamak adına kalabalıkları takip ettiğim bir yarışta gibiyim. Bir de sürekli ufak tefek rahatsızlıklar yaşıyorum. Yorgun olduğumu hem ruhen hem bedenen hissettiğim için hazır vizelere tek basamaklı günler kalmamışken şu yarışa ufak bir ara vermek istedim. Boğaz'ın o hafif yağmurlu, serin havasına ihtiyacım varmış meğer. Bir süredir görüşemediğim bir arkadaşımla buluştum, Rumelihisarı taraflarına gittik. Boğaz manzarası eşliğinde sıcak bir kahve sonrası vapur saatine yetişebildiğimiz yere kadar gidelim diyerek başladık yürümeye, kısmetimiz Emirgan İskelesi’ne kadarmış. Bu rotalarda yürümenin ayrı bir keyfi var ve İstanbul'da başka yerlerde olmayan bir keyif bu, vapurla Beşiktaş veya Kadıköy’e geçtiğimde onun kırıntısı bile kalmıyor çünkü. Tüm olayı en azından hafta içinde deneyimlenebilen sakinliği sanırım. Al kahveni, yürü. Yalıların önünden geçerken "Burada kimler kimler var, ne hayatlar yaşıyorlar acaba?" diyen meraklı ama bunu çok da belli etmeyecek temkinli gözlerle etrafa bak. Hep içinde "Sakin ol champ, evdeyim." diyecek insanların olduğu bir yalıyı bizzat içeriden görmek istemişimdir.

Akşamları Jessica Jung'un hayran kurgularından hallice Shine ve Bright'ını okudum. Kitaplar beni inanılmaz sardı, bir çırpıda bitirdim. Ortaokuldayken sınıftan 2-3 arkadaşımla hayran kurgusu hikâyeler ve sözde romanlar yazmayı çok severdik. Hepimizin kendine ait süslü püslü bir defteri vardı, yazdıkça birbirimize getirir sırayla okuturduk. El yazısıyla yazdığımız için doğal olarak geçmiş sayfalara yönelik düzeltmeleri yapamazdık, biz de bölüm ortasında "Vulnicure bugün uyandı. Bu arada Vulnicure'un babası zengin olmuştu, o yüzden İstanbul'dan New York'a taşınmışlardı ve o da en yakın arkadaşı Harry'yi yeni evlerine yaşamaya çağırmıştı. O yüzden Harry ile kahve almak için Starbucks'a gittiler ve yolda Selena ile karşılaştılar." şeklinde sonradan aklımıza gelen detayları bu metinlere yerleştirirdik. Maalesef bu kitaplarda da çok benzeri cümleler vardı, en çok da ikinci kitapta giren zaman atlamasıyla bunu hissettim. Shine ve Bright'ı Jessica kendisi mi yazdı yoksa bir ghostwriter mı devreye girdi bilemiyorum, gerçi kitapların içeriğindeki yoğun Z kuşağı jargonunu düşününce ikinci ihtimalin daha olası olduğunu düşünüyorum, artık her kim yazdıysa bu tempoyu ayarlayamama sorunu bayrağını bizden devraldığı için teşekkür etmek isterim.

Bunun dışında kitapların otobiyografik izleri olduğu söylenebilir: Her iki kitapta da büyük önem arz eden kız grubunun adının Girls Forever olması, grubun 9 kişiden oluşması, başkarakterin sonradan k-pop idolü olan küçük bir kız kardeşinin olması, başkarakterin modaya ilgi duyup kendi markasını kurması ve bunun sonucunda büyük konsere günler kala 30 Eylül'de gruptan atılması hep Jessica'nın hayatında yaşandığına tanık olduğumuz şeyler. Ama bunların hiçbiri bize bilmediğimiz bir şeyi söylemiyordu, o konuda bir tık şaşkın olduğumu söylemeliyim. Yine de zamanında Girls' Generation'a yolu düşen herkesin en azından içeriğine bir göz atmasını tavsiye ederim, kişiler kafanızda belirdiği için okumak çok daha eğlenceli oluyor ve neler olacağını az çok tahmin etseniz de yapboz parçaları doldurur gibi ilerlediğiniz için keyif alıyorsunuz. Bir de kolay anlaşılan üslubuyla İngilizce pratiği açısından işe yarayabilir.


Sanırım bir şekilde haftalık ya da genel güncelleme yazısı düzeni oluşturdum, sürekli bunları yazarken buluyorum kendimi. Her ne kadar bu işi sevsem de bu haftayı kısa tutacağım çünkü masada bana göz kırpan ve temize çekilmeyi bekleyen ders notları var.

29 yorum:

  1. Ay ay ay! Sadece bir yazı okumuyorum da sanki o yazıyı yaşıyorum. Yazmak ediminde gerçekten muhteşem bir yeteneğin var. Hayatından paylaştığın bu güncelleme yazılarını okumak da çok ayrı bir tat veriyor.
    Sana göz kırpan ders notlarıyla mücadelende kolaylıklar diliyorum, kucak dolusu sevgilerle ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) Böyle bir his uyandırabildiysem ne mutlu bana. Cömert iltifatların için ayrıca teşekkür ediyorum, hak ediyor muyum pek emin olamasam da bu satırları okumak büyük bir mutluluk.

      Sana da kocaman sevgiler. :)

      Sil
  2. İyi dersler :) Yürümek iyi geliyor insana.

    YanıtlaSil
  3. Evvelsi gece şarkı listene başlamış ama bitirememiştim. Bu gece de Taylor Swift'in tüm albümünü dinledim. YT ye yüklemiş birileri. Bir iki şarkısı hoşuma gitti. Sonra çok izlenen Anti Hero dikkatimden kaçmış tekrar dinleyince onu da sevdim. You're on your own, kid parçasına ilk anda vuruldum ama bitiş kısmı işi bozmuş gibi geldi. Mastemind dikkatimi çekenler arasında oldu. Yine de en sevdiğim şu parça diyebileceğim bir şarkı bulamadım. Kya'nın şarkısı hep favorim olacak bu gidişle :) Kulaklıkla dinlemek belki fark yaratırdı onu da bir ara deneyeceğim :) Derslerinde kolaylıklar diliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anti-Hero dinledikçe sevdiriyor kendini. You're On Your Own, Kid'i ben pek sevemedim galiba. Kulaklıkla özellikle dinlemeye gerek var mı bilemiyorum ama alışınca şarkılar biraz daha iyi geliyor :) Çok teşekkürler.

      Sil
  4. shine ve bright not aldım, güzel günmüş :) taylor pekuuu dinleyim :)

    YanıtlaSil
  5. Bu haftalık yazılar güzel oluyor ama elime bir kahve alıp bende sahilde yürüsem bu hafta yaparım belki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumu geç gördüm, umarım bunu yapmışsındır :))

      Sil
  6. Yeni albümü bende daha dinlemedim. Şöyle temiz kafayla acele etmeden dinlemek istiyorum.
    Yalılar hakkında yazdıklarına çok güldüm. Özellikle ''sakin ol champ evdeyim kısmına'' cidden ikonik bir olay. Jessica'nın kitabını e kitap olarak mı yoksa satın alarak mı okudun. Girls generatıon pek ilgimi çeken bir grup değil açıkcası ama merak ettim kitabı.
    Ve bazen dediğin gibi karmaşamızı bir kenara koyup sakince nefes alabileceğimiz bir ana ihtiyaç duyuyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle ikonik, uzun yıllar hatırlarımızda kalacak bir kalıp oldu artık :D

      Kitabı satın almadım, 2. kitabın yayınlandığı dönemlerde PDF'ini Twitter'da görüp tabletime eklemiştim. Muhtemelen kitabın adı + PDF yazınca internette de çıkar.

      Sil
  7. kurgu güzel şey :) forum rpg'ler geldi aklıma... ama kimse yok :D yani iki kişiyi zorlayabilirim aslında ama bir gönüllü daha olsaydı güzel bir kurguda rp yapılırdı şimdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O devir kapandı bence, artık zor :)) Ama eskiden ne kadar popüler olduklarını hatırlıyorum. Belki Twitter gibi platformlar üzerinde hala devam edenler vardır, hiç baktınız mı? :)

      Sil
  8. Bir yarışa benzetmişsin ya günleri, gerçekten de öyle. ne ara hafta sonu ne ara ay bitti anlamıyorum bile artık. hiç bir işe yetişemiyor gibiyim. Rutin, sıkıcı, yorucu zamanlardayız...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi, bu yetişememe hissi beni de sarıyor sıklıkla.

      Sil
  9. Rumelihisarı'nda ki restorasyon artık bitse de bizde doya doya gezip, fotoğraf çeksek:) Bir de Emirgan sahili en son geldiğimde öylesine kalabalık, öylesine yabancı doluydu ki, bi daha asla gelmem demiştim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bir kısmında restorasyon bitmiş, geçenlerde önünden geçerken bilgilendirme panoları vardı. Büyük bölümünde devam ediyor gibiydi ama.

      Sil
  10. yazılarınız kısa vlog videolar gibi, gözde canlanan türden...
    sizi bulmak güzel oldu :)
    ayrıca güzel bir gün olmuş gibi...
    kitabı da pek merak ettim (evet itiraf ediyorum hiç duymamıştım:) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, böyle düşünmeniz beni öyle mutlu etti ki :) Bu gibi yazılarda biraz da bunu amaçlıyordum, amacıma ulaşmışım demek.. :)

      Grupla veya Jessica Jung ile bizzat ilgilenenler ve k-pop kitlesi dışında pek de dikkat çeken bir kitap olmadı zaten, o yüzden eminim duymayan tek kişi değilsinizdir. :) Umarım ilginizi çekmiştir.

      Sil
  11. "Sakin ol champ, evdeyim." çok iyi bir cevap değil mi? Biz adama göre o kadar fakiriz ki bulunduğu yerin eve dahil olabileceğini düşünemedik :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de çooook iyi :)) Aradan ne kadar zaman geçti, hala hatırlayınca gülüyorum. Gerçi ağlanacak halimize gülüyorum galiba; zenginler bahçelerinde, havuzlarında, yalılarında stres atarken biz sahiden de dairelerimize tıkılmıştık o dönemde.

      Sil
  12. Selaaam! Blogger'da yeniyim. Sizi de takibe aldım. Blogumu incelemeye davet ediyorum, teşekkür ederim. Görüşmek üzere 👋

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar, hoş geldiniz! :) Aramızda yeni isimler görmek ne güzel bir his. Mutlaka bakacağım, teşekkür ederim :)

      Sil
  13. Devamını çok beklemiştim ama bıktırıyorlar arayı bu kadar açınca. Belki de büyüsü bozulur ikincisi gelirse bilemedim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, zamanlamayı iyi ayarlamak gerekiyor :)

      Sil
  14. Taylor'ı seviyorum ama özel olarak dinlediğim biri değil. Sanırım onu sevmemdeki en büyük etken uğradığı haksızlıklar olabilir. Yaşadıkları olumsuzluklara rağmen dik duruşunu seviyorum. Apartmanda oturan biri olarak yalılarda yaşayan o hayatları hep bende merak etmişimdir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haksızlığa uğrayan isimlere sempatimiz daha çabuk oluşuyor sanki. Taylor'ın hem dik duruşu, hem de her seferinde olaylardan daha da büyüyerek çıkması inanılmaz gerçekten :)

      Sil
  15. Çok teşekkür ederim İlkay :) Doğru tahmin etmişsin, tam bu yorumu yaptığın tarihlerde sınavlarım başlamak üzereydi. Öyle uzun ve yoğun bir dönem oldu ki bu yorumuna bile neredeyse 1 ay sonra anca dönebildim. Ama şimdi yine görebileceksin diye umuyorum ben de o zamaan :)

    YanıtlaSil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)