Babaannelerimizin bile izlediği ya da en azından hikâyesine vakıf olduğu, uzun yıllar dünya çapında en çok hasılat yapan film olarak kalmayı başarmış Titanic'i yorumlama niyetinde değilim. Aradan geçen çeyrek asırda kendini fazlasıyla ispatlayan filmin olumlu olumsuz her bir noktası didik didik incelendi, gerek günlük hayatlarımızda gerekse çeşitli yapımlarda her bir saniyesine referanslar yapıldı zaten. Film herkeste öyle yer edindi ki 25. yıldönümü sebebiyle 3D teknolojisi ve iyileştirilmiş görüntüsüyle dünya genelinde 10 Şubat'ta yuvasına, sinema salonlarına döndü. Eh, ülkemizde iyi sinema salonlarının söz konusu IMAX ya da 3D olunca artık üç basamaklı sayılarda bilet kestiğini söylemeye lüzum bile yok. Ben de bir çeşit "bu ekonomide gitmeye değer mi" yazısı yazmak istedim.
Trajedinin, kavuşamamanın aşk hikâyelerindeki yerini hepimiz biliyoruz. Bu gibi anlatılar insanlığın duygu yüklü yanına sayısız kültürde her daim hitap etmiş, farklı formlarda kendine yer edinmiş. 20. yüzyılın Romeo ve Juliet'i edasıyla izleyiciyi tam da buradan yakalayan film bunu korkunç bir kaza üzerinden anlatmasına rağmen öyle kendine has, büyüleyici bir atmosfer yakalıyor ki bir anda kendinizi kapılmış gitmiş buluyorsunuz. İnsanı tüylerini ürperterek kendine çeken bu atmosferde film müziklerinin bestecisi James Horner'dan tutun seçilen renk paletlerinde, kurulan müthiş sette emeği geçen herkesin payı var. Zaten filmin yönetmeni James Cameron; ailecek toplaşıp izlenilecek Hollywood filmlerini sahiden çok iyi çekiyor, görsellik konusunda işini biliyor. Son dönemlerde büyük bütçeli filmlerin karanlıklığı seyircinin tepkisini çekerken James Cameron'ın yönettiği bir filme gidiyorsanız bilirsiniz ki bu durum ihtimal dahilinde bile değildir, o filmin her bir detayını incelikle işlenmiş biçimiyle göreceğinize emin olarak salona adımınızı atarsınız. Titanic'in izleyiciyi böylesine yakalamasında bu durumun en güzel örneklerinden biri olmasının da payı var diye düşünüyorum. Ama işte, film zamanında 3D'ye uygun olarak hazırlanmadığı için yeniden gösteriminde bu formatla bir türlü bütünleşemiyordu. Bana sorarsanız 3D'nin filme ciddi anlamda bir katkısı da yoktu, hatta iyi olmayan salonlarda izleme tecrübesini olumsuz etkileyecek gibiydi. Ben filmi nispeten yeni olduğu için fena olmayan bir salonda 3 boyutlu olarak izledim; kesinlikle kötü değildi ama dürüst olmak gerekirse pek lüzumlu da değildi.
Benim gibi yaşı Titanic'e yetmeyenler ya da VCD/DVD/Torrent/Netflix/HD Film Cehennemlerinin illegal bahis reklamları eşliğinde Titanic ile tanışanlar; imkanınız varsa en yakın sinema salonunuzun web sitesini incelemenizi tavsiye ediyorum. İyi bir ses ve görüntü sisteminde yakalayabilirseniz bu filmin beyaz perdede deneyimlenince uyandırdığı hisler sahiden bambaşka. Filmi zamanında sinemada izleyenler ya da 2012'deki tekrar gösterimine gidenler; Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında ikamet ediyorsanız ve filme ya da genel olarak sinemaya büyük ilgi beslemiyorsanız 3 saatinizi ve paranızı başka yerlerde değerlendirebilirsiniz çünkü görüntüdeki iyileştirmelere rağmen eleştirmenler filmde gitmeye değecek ölçüde farklılıklar olmadığını söylüyor. Hatta yakalanabilirse 2D şekilde izlemenin daha verimli olduğu sıkça karşılaştığım yorumlar arasında.
Filmin ne kadar süre daha vizyonda kalacağını bilmiyorum ancak bu cuma vizyona yeni bir Marvel filmi giriyor, bu sebeple özellikle iyi salonlarda gösterimleri azalacaktır. Kısacası siz de Tanrı'nın bile batıramayacağı bu gemide Rose ve Jack ile bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız efsane film Titanic iyileştirilmiş görselleriyle kısa süreliğine tekrardan vizyonda, kaçırmayın.
İlk ne zaman seyrettiğimi hatırlamamakla birlikte benim başucu filmlerinden biridir. Ne zaman denk gelsem yeniden seyrederim. Hatta bazı zamanlar arşivimden çıkarıp izlerim. Ben de çok büyük bir etkisi vardır bu filmin.
YanıtlaSilHatırlattığınız için teşekkür ederim.
Bu yorumu okumak beni çok sevindirdi. Belki bir daha izlersiniz müsait olursanız :)
SilMerhabalar.
SilBence filmin 3D'sini izlemeye değer. Gerçekten çok güzel bir film.
Merhabalar :) Umarım izlersiniz o halde, sahiden keyifli bir tecrübeydi benim için. Ama 2D olsa da sorun olmazdı :)
SilO kadar çok Titanik izledik ki biz kuşağı... ve yakın tarihli izlediğim her filmin öncesi fragmanı da afişi de hep gözümün içine baktı ve ben, açık söylemek gerekirse en ufak bir heyecan duymadım izlemek için. Ama yazın yine usta işi ve enfesti, zevkle okudum.:)
YanıtlaSilZamanında fazlasıyla izlemişlerin bu heyecanı duymayacaklarını tahmin de etmiştim biraz, benim gittiğim salonda hep gençler vardı zaten :) Bu yeniden gösterim o dönemlerde sinemaya gidemeyeceklere ve çiftlere yarıyor :) Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için, beni çok mutlu ettiniz her zamanki gibi.
SilSen olmasan Titanic'in bu şekilde gösterime girdiğinden sanırım haberim olmazdı, aynı zamanda çok büyük bir sinema hayranı olmadığımdan tavsiyene uyacağım 😄
YanıtlaSilYazın yine mükemmeldi. Enfes bir yemek yemiş gibi hissediyordum.
Sevgiler ^^
Türkiye'de reklamı yapılmadı filmin, duymaman normal :) Çok teşekkür ederim, ilk kez böyle bir yorum ve hatta iltifat duyuyorum. İnanılmaz hoşuma gitti, kullanırım bunu ben :))
SilSevgiler :)
O zaman sana bolca söyleyeceğim sonra sıkılma da 😄
SilBu arada hissediyordum yazmışım, d'si fazla olmuş. Hissediyorum :)
Utanırım sonra amaa olmaz ki böyle :)) Hiç sorun değil, ben seni anladım zaten :)
SilGalasına gitmiştim filmin. Gece çalışıyordum o dönem, denk geldi gidip izledim. Bir daha izlemem sanırım
YanıtlaSilZaten en güzel gösterimine gitmişsiniz, dahasına gerek kalmamış :)
SilŞehrime bu tür filmler gelmediği için yine mağdurum bu konuda. Netten bakacağız artık.
YanıtlaSilTüh, bu konular sahiden çok çektiriyor bazı şehirlere. :(
SilTeknolojinin gelişimine şahit olmak açısından izlenebilir bence
YanıtlaSilBunu hiç düşünmemiştim, çok mantıklı bir yaklaşım aslında :)
SilKaç kez izledim bilmiyorum valla...
YanıtlaSilSahiden öyle :)
Silroz rooooz :)
YanıtlaSilMy heart will go oooooon and oooooon :))
Sil