Le Ballon Rouge (1956) - vulnicure

6 Şubat 2022 Pazar

Le Ballon Rouge (1956)



Yönetmen: Albert Lamorisse
Senaryo: Albert Lamorisse
Oyuncular: Pascal Lamorisse, Georges Sellier, Vladimir Popov, Sabine Lamorisse
Süresi: 34 dakika
Ülke: Fransa

Geçenlerde bir kısa film listesinde karşıma çıktı Le Ballon Rouge. Aslında çok bilinen ve sevilen bir filmmiş ancak benim varlığından yeni haberim oldu. Yine de demek ki bu filmle tanışmak bugüne nasipmiş diyorum kendi kendime çünkü belki 3-4 sene önce izlesem bende aynı etkiyi göstermeyebilirdi. Böyle tesadüfen karşıma çıkan ve bende iz bırakan eserleri çok seviyorum, pek kaderci olmasam da sanki karşıma çıkması gereken bir şey karşıma çıkmış gibi hissediyorum. 34 dakikaya tüm sıcaklığın sığdırıldığı bu filmi izlerken de aynısını hissettim.

Film Pascal adlı küçük bir çocuğun kırmızı bir balon bulmasıyla başlıyor. Bu balon sıradan bir balon değil, bilinci var ve bu sebeple Pascal'ın onu ipinden tutmasına gerek kalmadan Paris sokaklarında onu kendi isteğiyle takip ediyor. Bu süreçte okul, kilise ve otobüs gibi kırmızı balonun kabul görmediği yerler ve onu kabul etmeyen kişiler karşımıza çıkıyor. Paris sokaklarının çizdiği gri ve soğuk portreye rağmen kırmızının tüm canlılığıyla parlıyor balon ve Pascal'ın peşini hiç bırakmıyor. Pascal da arkadaşı balonun onu hiç bırakmayacağını biliyor ve buna güveniyor.

 Bizler hep çocukluğumuzu özlüyoruz, o dönemden kalan hatıraları tetikleyen her şeye sarılıyoruz. Ama bir yandan çocukluğa tahammülümüz de yok. Çocukluğa has olan o farklı merak duygusunu, hayalleri hem yüceltiyoruz; hem de şimdinin çocuklarının hayal gücünü törpülüyoruz. Ne yaparsak yapalım sonumuz hep bu filmdeki neşesiz büyüklerden ve diğer çocuklardan farksız oluyor. Ancak film buna rağmen bir çocuğun hayal gücünün üstünlüğünü tüm şiirselliğiyle gösteriyor izleyicilere. Bu yüzden filmin böylesine kısa bir sürede, sade bir dille bu kadar büyük şeyler anlatırken hayallerin ve umudun kırmızısını ne olursa olsun söndürmemesini çok sevdim. 

Kimselerin tutamadığı bu balonun hepimizin peşinden uçması, bizleri de uçurması dileğiyle!

13 yorum:

  1. bikaç defa izledim, severim tabii, fransız sineması hayranıyım zaten, aramıza hoşgeldin, eskilerdenmişsin yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiim, hoş buldum :) Ne ara oldum bilmiyorum ama ben de eskilerden oldum sahiden. Yıllar geçiyorr :)

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Ay bu yorum beni öyle mutlu etti ki anlatamam :D Çok teşekkür ederimm! Unutmadım, bu sefer unutmayı da düşünmüyorum :))

      Sil
    2. :) son yazımdasın :)

      Sil
  3. Kullanıcı ismi ve foto değişmiş. Benim sayfadaki yorumdan önce yeni bir blogger zannettim. Neyse şimdi çözdüm işi:)
    Bu filmi ben bilmiyordum. Konusu haricinde, belli ki Paris sokaklarını izlemek açısından faydalı bir film. Listeme almalıyım. Çok teşekkürler. Ve sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım önden küçük bir hatırlatma yapmam gerekiyordu, haklısınız :) Tahmin ettim böyle olacağını ama hatırlamanıza çok sevindim :)
      Dilerim siz de bu filmi seversiniz o halde, ben teşekkür ederim asıl. Sevgiler! :))

      Sil
  4. Bu filmi bir blogda daha görmüştüm. Uzun zaman oldu, kim olduğunu hatırlamıyorum. O zaman izlerim demiştim ama henüz izleyemedim. Madem süresi de kısaymış bu akşamın filmi bu olsun. Hatırlatma için teşekkürler :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel denk gelmiş, çok sevindim. Umarım siz de bu filmi en az benim kadar seversiniz. İyi seyirler :)

      Sil
  5. Bunun hikaye kitabını okumuştum çocukken ama karakter yabancı mıydı, hiç hatırlamıyorum isimleri, aklımda Türk olarak kalmış. 🤔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabının da olduğunu bilmiyordum, şimdi baktım Türkçe çevirisi varmış. Belki o dönemde çevirenler isimleri de uyarlamıştır :)

      Sil
  6. Kesinlikle katılıyorum. Birçoğumuz hep geçmişle birlikte yaşıyoruz sanki, o yüzden bu sorunsalı doğru değerlendirebilir miyiz bilemiyorum.

    YanıtlaSil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)