Don’t Worry Darling (2022) | Film Yorumu - vulnicure

27 Kasım 2022 Pazar

Don’t Worry Darling (2022) | Film Yorumu


Yönetmen: Olivia Wilde
Senaryo: Katie Silberman, Carey Van Dyke, Shane Van Dyke
Oyuncular: Florence Pugh, Harry Styles, Chris Pine, Olivia Wilde, Gemma Chan, KiKi Layne, Nick Kroll, Kate Berlant, Timothy Simons, Asif Ali, Sydney Chandler
Süre: 123 dakika
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri


Olivia Wilde'ın yönetmen koltuğuna oturduğu psikolojik gerilim filmi Don't Worry Darling, 50'li yıllarda Amerika'daki bir şirket kasabasında yaşayan Alice (Florence Pugh) ve Jack (Harry Styles) çiftini konu ediniyor. Kasabada yalnızca bir şirketin çalışanları ve onların aileleri yaşıyor, tüm imar işlerini de bu şirket yapıyor. Erkekler aynı anda işlerine giderken kadınlar evlerinde onları bekliyor; ev işi ve yemek yapmaktan kalan zamanlarında bir araya gelip vakit geçiriyorlar, zaten tüm kasaba sakinleri her türlü sosyal faaliyeti bir arada yapıyor. Kadınlar erkeklerin işleri hakkında soru soramıyor ve şirketin belirlediği bazı bölgelere giremiyor. Bir gün eşlerden biri Margaret (KiKi Layne), oğluyla birlikte yasaklı bölgelerden birine girip oğlunu kaybettikten sonra zor günler yaşamaya başlıyor ve küçük toplulukları içinde dışlanıyor. Alice Margaret'ı gözlemledikçe yaşadıkları kusursuz plastik yerin sandığı kadar kusursuz olmadığını ve gizlenen bir şeylerin olduğunu fark etmeye başlıyor.

Eh, magazin haberlerine bu kadar malzeme vermiş bir filmin benim dikkatimden kaçması imkansız olurdu tabii. Vizyona girdiği gibi soluğu sinemada aldım ama yorumumun taslakları terk etmesi o kadar uzun zaman aldı ki film dijital ortamlarda yerini almış bile.

Olivia Wilde'ın 2019 yılındaki ilk yönetmenlik tecrübesi Booksmart'ın aldığı övgüler sonrasında gözler kendisinin yeni işine çevrilmişti. Gelgelelim Don't Worry Darling, kadrosu ve ilk haberleriyle bu gözleri üstünde tutmasına rağmen yayınlanınca yerden yere vuruldu. Bu durumda filmin promosyon döneminde çıkan kötü haberlerin de etkisi var gibi duruyor. Shia LaBouf'un kadrodan kovuluşu, kendisinin kovulmadığını ve yönetmenin Florence Pugh'la alay edişini kanıtlarıyla ortaya sunuşu, sette yönetmen ve başrol oyuncusu arasında yaşanan gerilim iddiaları, Florence'in filmin promosyonlarına neredeyse hiç katılmayışı, filmin galasında Harry Styles'ın Chris Pine'a tükürmesi iddiaları... Tamamını sayamadığım bu olaylar silsilesi filmin önüne fazlasıyla geçti. Belki de ben bu haberlere ve olumsuz eleştirilere denk geldikçe beklentimi düşürmüşüm, bilemiyorum, ama filmi sevdim. İlk perde için pek de olumlu sözler söyleyemiyorum ancak ikinci perdeden itibaren filmin kazandığı ivme, şaşırtmacaları ve oyunculukları çok iyiydi. Ancak ya süre yetersizliğinden ya da başarısız yönetmenlikten filmde havada kalan birçok nokta vardı ve bunlar pek de "dert etme be sevgilim" denebilecek noktalar değildi. Burada spoiler vermek istemediğim için çok bahsedemesem de filmin sonunu etkileyen sahnenin nedeninin açık olmamasının en büyük havada kalma durumu olduğunu söyleyebilirim. Filmden çıkınca arkadaşımla böyle bir hikâyenin filmden çok mini dizi formatına gideceğini konuştuk, bu konuda hâlâ aynı fikri taşıyorum. Bilim kurgu sularında yüzen bir gerilim hikâyesi çekiyorsanız izleyiciyi olana bitene ikna etmeniz gerekiyor ve bu film kimi yerlerde bu konuda sınıfta kalıyor. Bilim kurgu demişken; ben bu filmin bu türde olacağını bilmiyordum, 60’larda geçen toksik bir ilişkiyi izleyeceğiz sanıyordum. Eh, yer yer bunu gördüğümüz doğru, ama meğer pek de alakası yokmuş. Bu bir yanlış reklamın sonucu mu yoksa benim gündemi düzgün takip edemeyişimin sonucu mu, emin değilim. 

İyi bir fikrin kopuk bir işleyişle -ya da işleyemeyişle- ve yalnızca sonlara doğru yakalanan tempoyla ne hâle geldiğini gösteren bu filme izlenecek bir şey bulamayınca göz atılabilir. Florence'in oyunculuğunu sevenler kaçırmasın ama. :)

11 yorum:

  1. Filmgündemi'nde bu filmi görünce hemen internette var mı diye bakındım ama yoktu. Bazı filmler için sinemaya kalkıp giderim ama bu film evde de izleyebileceğim bir film gibi geldi. Yazdığın yorumlardan ben de bir duraladım açıkçası ama bulduğumda evde izleyeceğim için film sarmazsa bırakırım düşüncesi de oluştu. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman vizyondaydı sanırım film, dijitale yakın zamanda geldi diye biliyorum. Türkiye'de resmi bir yayıncısı yok ama muhtemelen internet sitelerine düşmüştür :) Kesinlikle evde izlemeye uygun bir film, bence daha keyifli olur hatta. Süresi de çok uzun değildi. Ben gülüp eğleneceğim bir arkadaşımla boş salonda izlediğim için yine evdeymişiz gibi keyifli olmuştu.

      Sil
  2. Hani şimdi Baba'nın çekiliş sürecini dizi yapıyorlar ya, 20 sene sonra da bu filmin çekilme ve sonrasının dizisini yaparlar kesin. O kadar olay oldu ki pembe dizi kıvamında bir süreçti. Ben asıl o projeyi bekliyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 20 sene beklemeden de yapabilirler benim için sorun yok :D Gerçekten tam pembe dizi gibiydi.

      Sil
  3. Film bir hafta bekledi bende artık izleyeyim modunda başladım. Aklımda Truman Şov ve WandaVision vardı. Farklı bir konu olması hoşuma gitti. Filmde bir kırılma anı vardı. Beni şaşırttı, ne oluyoruz dedirtti meraklandırdı. Bu duyguları yaşatmış olması nedeniyle filmi sevdim. Maalesef ki sahneyi yazamıyorum. :) Bir ara izlediğin filmleri yazsan keşke diye yorum atacaktım ama bu düşüncemin ardından film yazıların gelmeye başladı. Mutlu oldum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahneyi ben de yazmayayım ama anladım, sahiden o noktada büyük şaşırttı. Filmi güçlendiren bir şaşırtma olduğu için çok hoşuma gitti benim de. Truman ile Black Mirror'ın karışımı gibiydi biraz bence.

      Aa, ne güzel denk gelmiş böyle :) Ben de çok mutlu oldum şimdi, çook teşekkürler. Film izlemeye dönebilsem daha yazarım da 1 aydır doğru düzgün bir şeyler izleyemiyorum. Senin paylaşımlarına Fransız kalıyorum hep :(

      Sil
  4. Film o kadar çok magazine malzeme verdi ki bir yerde filmi merak etmeyi bıraktım. :D

    YanıtlaSil
  5. izlemedim izleyim, wilde da severim oyuncuları da :)

    YanıtlaSil
  6. Çok iyi değildi ama insanların söylediği kadar kötü de değildi bence. Film hakkında fikirlerini çok merak ediyorum :)

    YanıtlaSil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)