Oscar'ın Ardından - vulnicure

13 Mart 2023 Pazartesi

Oscar'ın Ardından

Uykusuz bir gece ve hatta gündüzün ardından, sonunda bitti, olaysız dağıldığımız keyifli bir törenle birlikte Oscar sezonunu kapattık.


Jimmy Kimmel'in sunduğu tören, kendininin saçtığı kötü enerji ve 5 ay önce Twitter'da çok daha orijinal versiyonlarını okuduğumuz esprileriyle doluydu. Kimmel'ın bayat şakaları yüzünden kazananların ödül konuşmalarının şak diye kesilmesi mi dersiniz, Malala'ya Cocaine Bear şakası yapması mı dersiniz, her türlü gereksiz hareket vardı. Ama haklarını yememek gerek, geçen seneden ders almışlar. Şaka dozajında sahiden düşüklük vardı, olan şakalar da beklenen tarzdaydı. Ödülü takdim eden ünlülerimiz gayet formlarındalardı, onlara diyecek lafım yok. Birçoğunu görmek beni mutlu etti. Törenin kazasız belasız geçmesinin en büyük sebebi de bu sempatik, modu yüksek ünlülerimizdi sahiden.

Performanslar ise ünlülerin genel modunun aksine sönük ve sıkıcıydı. Lady Gaga'nın "kişisel şarkı" moduna girip kot ve tişörtle sergilediği Hold My Hand performansı, bana Joanne dönemi travması yaşattı adeta. Çok sevdiğim David Byrne'ün performansından bile keyif alamadım.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim, En İyi Film kategorisinde adaylığı bulunan Triangle of Sadness filminin hayatını kaybeden yıldızı Charlbi Dean’in törenin “anısına” kısmında adının geçmemesi beni çok üzdü.



Artık tahminlerime geçeyim. Öncelikle tahmin yazımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu sene 19 kategoride tahminlerde bulunmuşum. 11 tanesi tam tutmuş, 2 tanesinde yarı yarıya kalıp emin olamamışım. En fazla fireyi korktuğum yerden yani teknik kategorilerden vermişim.

Bu sene bir değişiklik yapıp tutturamadıklarımla başlayayım. Tören öncesinin gidişatını da göz önünde bulundurarak Özgün Müzik'i Babylon ile Justin Hurwitz'in garantilediğini düşünüyordum, ödülü All Quiet on the Western Front ile Volker Bertelmann aldı. All Quiet on the Western Front'un müzikleri filmin en güçlü yanlarındandı, kabul, ama Babylon'un müzikleri çok başkaydı yahu. Prodüksiyon Tasarımı için de favorim ve beklentim Babylon'du ama Netflix'imizin savaş filmi sağ olsun Babylon'a nefes aldırmadı, burada da ödül All Quiet on the Western Front'un oldu. Babylon güçlü olduğu tek tük kategorileri bile alamadı, yazık oldu. Sonuç olarak ne eleştirmenlerden, ne seyirciden, ne de Oscar'dan geri dönüş alamadı film. 

Kostüm ve Makyaj-Saç kategorilerinin her ikisinden de emin değildim, tahmin yazımda çok zorlandım demiştim. İkisini de tutturamadım. Kostüm'ü Black Panther: Wakanda Forever, Makyaj-Saç'ı ise The Whale aldı. Elvis'in çok iddialı olduğu bu kategorilerde eli boş dönmesi beni şaşırttı.

Özgün Senaryo'yu The Banshees of Inisherin'e vermezseniz ayıp edersiniz demiştim, ettiler ya! Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisini ise Angela Bassett ve Kerry Condon'ın mücadelesi olarak görürken ödül Jamie Lee Curtis'in oldu. Bu iki ödülle beraber Everything Everywhere All at Once'ın geceye benim beklediğimin çok daha üstünde biçimde damga vuracağını anlamış oldum ben de. Jamie Lee Curtis'i çok sevsem de bu seneki performansını ödül almayı geçtim adaylık için bile yeterli bulmamıştım, diğer adayları daha çok istiyordum.


Doğru tahmin ettiklerimle devam edelim. Özgün Şarkı'yı Naatu Naatu ile RRR'ın alacağı bariz belliydi, öyle de oldu. Özgün Şarkı bu sene inanılmaz zayıf ve unutulmaya müsait işlerle doluydu, RRR'ın alması iyi oldu.

Görsel Efekt'i Avatar: The Way of Water, Ses'i ise Top Gun: Maverick aldı, sonuna kadar hak ettiler. 2022'nin en yüksek hasılat yapan ikilisi tek ödülle evlerine döndü ve her iki filmin de başını çeken ismi törene gelmedi. Avatar Yönetmenlik'te aday olmadığı için James Cameron'ın, kendisine adaylık verilmediği için de Tom Cruise'un bir tık bozuk olduğu düşünülüyor tabii.

Sinematografi'nin bariz biçimde öne çıkan ismi All Quiet on the Western Front burayı da kazandı. Eh, törende 9 adaylığı bulunan All Quiet on the Western Front'un Uluslararası Film'i başkalarına kaptırma ihtimali yoktu tabii, nitekim öyle de oldu. Animasyon da yine beklediğim gibi Guillermo del Toro's Pinocchio'ya gitti. Uyarlama Senaryo'nun Women Talking'e gideceğinden emindim, o da ödülü aldı.

Gelelim Everything Everywhere All at Once'ın törende adeta rezerve ettiği kategorilere. Film Kurgusu, Yardımcı Erkek Oyuncu, Yönetmen ve En İyi Film kategorilerinin hepsi beklediğim şekilde Everything Everywhere All at Once'ın oldu. Ke Huy Quan'ın ödül konuşması ve Harrison Ford başta olmak üzere diğer ünlülerle etkileşimleri her zamanki gibi çok güzeldi. 


Şimdi, son olarak yarı yarıya tutturabildiğim kategorilere gelelim. Erkek Oyuncu'da uzun bir süre Austin Butler'ın kazanan kişi olacağını düşündüm, Oscar bu tarz biyografi filmlerini ve kendini rolüne adayan metot oyuncularını genelde eve eli boş göndermiyordu sonuçta. Ama sonradan bir The Whale rüzgarı esti ki bu filmde Akademi'nin bir diğer zaafı olan rol için kilo alımı, protez makyaj kullanımı, artı bir de sektörün Brendan Fraser'a vefa borcu vardı. İyice kafamı karıştırdı bu durum, her ikisi de alabilir dedim. Ama tören gecesinde Makyaj-Saç The Whale'e gidince oyunculuk kategorisinin de Whale'e gideceğine neredeyse emin oldum. Brendan Fraser'a hayırlı olsun, ben zaten Austin Butler'ın kazanmasını hiç istemiyordum.

Ve sırada gecenin en olaylı kategorisi Kadın Oyuncu var. Bu kategori zaten bariz bir şekilde Cate Blanchett ve Michelle Yeoh'un yarışıydı ancak ortada ciddi bir dilemma vardı: Oyuncuların her ikisi de çok zıt tarzda filmlerde çok zıt roller oynuyorlar ve müthiş bir iş ortaya koyuyorlardı. Buna ek olarak Cate 2 kez Oscar kazanmıştı ama ortada kariyerinin en iyi performansı vardı ama Michelle Yeoh'un kazanması hem Asyalılar hem de beyaz olmayan kadınlar için apayrı anlamlı olacaktı, tarihe geçecekti. İki tarafın neferleri sezon boyunca birbirini yedi durdu. Sonuç olarak ödülü Michelle Yeoh kucakladı ve tarih yazdı. Keşke Cate Blanchett bu kadar güçlü bir rakibin olmadığı başka bir seneye denk gelseydi de bu performansı taçlandırılsaydı demeden edemedim ama Michelle için o kadar mutluyum ki hiç sorun değil benim için. Konuşması da çok güzeldi, duygulandırdı beni. 


Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, ben her ödülün aynı 1-2 isme verildiği törenleri sevmiyorum sanırım. Bu sebeple Everything Everywhere All at Once ve All Quiet on the Western Front'un geceyi kilitlemiş olması gerçeğini çok sevemedim. Ama... Everything Everywhere All at Once'ın hakkını yedirmem. Ne derseniz deyin, bu film insanları ve film sektörünü olumlu anlamda etkiledi. Danieller bu seneye damga vurdu, popüler bir aksiyon filminin orijinal olabileceğini ve bunun hem seyirciler hem de eleştirmenler nezdinde karşılık bulabileceğini gösterdiler. Kimse filmi sevmek, beğenmek zorunda değil. Öyle olsaydı zaten bu hayatta fikirlerin, düşüncelerin bir anlamı kalmazdı. Ama bir filmi beğenmeyince insanların lobiymiş, SJW'ymiş, Asyalılara yaranmakmış şeklinde komplo teorisyenliğine soyunmasını hiç anlayamıyorum, çok da kızıyorum. 

Bunun dışında The Banshees of Inisherin'in o kadar adaylıktan birini bile kazanamamasına çok üzüldüm. Senenin belki de en iyi işinin sezon sonunda hak ettiği şekilde taçlanması gerekiyordu diye düşünüyorum. Tár ve Elvis'in eli boş dönmesine de çok şaşırdım. Elvis benim sezon favorilerimden değildi ama biyografiler Oscar'ın hep favorileri olmuştur, bir de ortada böylesine büyük prodüksiyonlu bir iş olunca Elvis'in ortalığı dağıtanların arasında olacağını düşünmüştüm ama hiç de öyle olmadı. Austin Butler 2-3 senesini Elvis rolüne verdikten sonra şu an ne hissediyordur inanın çok merak ediyorum.


Evet, böylece bir ödül sezonunu daha kapatmış bulunuyoruz. Gelecek yıllarda da hep birlikte oluruz umarım. Ben Oscar'ıydı yorumuydu derken şu birkaç haftada sahiden çok yoruldum, önümüzdeki 1-2 gün içerisinde son BCP yazısını paylaştıktan sonra izninizle kısa bir izne çıkıyorum. Hem dinleneceğim, hem derslerimde eksiklerimi tamamlayacağım, hem de sizlerin bu süreçte paylaştığı ve benim okuyamadığım yazılarınızı okuyacağım. Döndüğümde buralarda yeni bir şeyler olacak. 

Umarım en kısa zamanda görüşürüz!

13 yorum:

  1. Belki hafta sonu Oscar alanlara filmleri izlerim. Enerji depola ve dön aramıza :)

    YanıtlaSil
  2. Basset'e bir ödül gitmeliydi maalesef ama C. Dean'i anmadılarsa Basset'in ödül almaması da normal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendisi de ödülü alamayınca bariz bozuldu :(

      Sil
  3. Kalemine sağlık! İyi dinlenmeler:)

    YanıtlaSil
  4. Pinokyo'nun Ödülü kucaklamasina sevindim. RRR'nin şarkısını da tekrar dinlerim. Banshees boş dönmüş bunu şaşırtıcı buldum. Dumanı ustundeyken Her Şey Her Yerde aynı Anda'yı tekrar mı etsem diye düşünmekteyim. Belki sonra...
    Film yorumlarını keyifle takip ettim, emeklerine sağlık. 96. Oscar yazilarini okuruz insallah.💐🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunun üzerinden 2 hafta geçmiş, izledin mi bilmiyorum ama bence tekrar dönmeye değer. Ben de Oscar öncesi tekrardan Netflix'ten izlemiştim, güzel gitmişti :)

      Çok teşekkür ederim, ben de yorumlarını takip ettim :) Umarım hep birlikte oluruz yine nice Oscar yazılarında.

      Sil
  5. Triangle da hakikaten anmaları gerekiyordu Dean'i... Sabah ilk ona baktım ben de ama bulamadım...

    Yine bak senin filmin diyorum :)) EEAAO bu kadar kasıp kavurmamalıydı diye düşünüyorum ama ilginç bir atmosfer oluştu....

    Çok katılım yoktu bu sene Oscar'a ama yine senin yorumlarınla şenlendim... Teşekkür ederim. Maratonu şahane yürüttün, Eline emeğine sağlık... SEneye bence Altın Küreden başlayalım izlemeye. belki zamana yayınca bu kadar acele etmemize gerek kalmazdı :/

    Kendine iyi bak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonradan internette okudum, o bölümde sonda bir tane QR kodu çıkmış. Onu okutunca daha fazla kişiyi görebiliyormuşuz, Charlbi de oradaymış. Yine de büyük ayıp bence.

      Maalesef bu sene şartlar pek elvermedi. Umarım gelecek senelerde daha mutlu günlerde daha kalabalık olma şansımız olur. Altın Küre'den itibaren izlemek süper fikir, ben bayrağı sahibine burada devrediyorum artık :))

      Çok teşekkür ediyorum, sen de kendine çook iyi bak :)

      Sil
  6. izlemediğim filmler aldı yaaa :) everything, whale gibin, aferin ama sanaaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha hakikaten öyle olmuş hep :D Teşekkür ettiiim.

      Sil
  7. Desene senin için tüm ödülleri ona vermişler o halde :)) Tek filmle nokta atışı yaptın resmen. Tamamen katılıyorum sana. Ben de benim için doğru olan bir zamanda sinemada izlemiştim, çok iyi yakalamıştı beni.

    Çok teşekkür ediyorum bu arada, böyle düşünmene çok sevindim :)

    YanıtlaSil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)