Özgün Adı: Les Essais
Yazarı: Michel de Montaigne
Çeviren: Yadigar Şahin
Sayfa Sayısı: 301
Yayınevi: Sis Yayınları
Fiyatı: 8 TL
TANITIM BÜLTENİ:
Montaigne (1533-1592), Fransız düşünüri yazar. Fransızca bilmeyen bir Alman eğitmen tarafından Latince konuşarak yetiştirildi. Daha çocukken Latin şiirine merak sardı ve Yunan dilini öğrendi. Daha sonra Bordeaux Edebiyat Fakültesinde felsefe okudu. "Denemeler" ilk kez 1580 yılında iki cilt halinde basıldı. Paris'te kitabını Kral'a sundu ve beğenisini kazandı. 1589 yılında evine çekilip, "Denemeler"in yeni bir baskısını hazırladı. Birçok eklemeler yaparak kitabına en olgun şeklini verdi.
----
16. yüzyıl Avrupası'nda, edebiyatçı kimliğinin ötesinde düşünce yapısıyla öne çıkan Montaigne, yaptığı tespitler ve ortaya koyduğu önermelerle, bugün dahi Avrupa'nın içine düştüğü karanlığa ışık tutmaya devam etmektedir. Sadece Avrupalılar için değil, "ilkesellik" ve "vicdan" kavramlarını yerli yerine oturtmak isteyen herkes için ışığından yararlanılacak bir düşünürdür. Avrupalıların coğrafi keşiflerle tanıdığı yeni uygarlıkları köleleştirme, yok sayma girişimlerine karşı çıkan Montaigne, "barbar, yamyam" nitelemelerini hiddetle eleştirmiştir.
Yeni uygarlıklar hakkında yazılanları derinlemesine inceleyen Montaigne, okuduklarını "Bu insanlar hakkında okuduklarımdan onların barbar ya da vahşi olduklarına inanmamı gerektirecek hiçbir şey göremedim. Biz alışkanlıklarımıza uymayan her şeye barbar gözüyle bakarız..." şeklinde değerlendirmiştir. Montaigne'in yüzyıllar önce yazdıklarını bu yüzyılda yaşamakta ve tartışmaktayız.
YORUMUM:
Montaigne'in fikirleri çok etkileyici. Bundan yüzyıllar önce böyle düşüncelerin olması gerçekten ilgimi çekti ve hoşuma gitti. Bazı düşüncelerine katılmasam de genel olarak tartışılmaz bir şekilde başarılıydı.
Kitap felsefi bir kitap olduğundan dolayı çok fazla söyleyebileceğim bir şey de yok. Bu yayınevinden çıkan Denemeler'i ortaokuldan büyük herkes okuyabilir diye düşünüyorum.
Bu kitabı yazarı Montaigne olduğu için değil, Montaigne'in fikirlerini çok beğendiğim için sevdim. Diyebileceğim pek bir şey olmadığından sizi kitapta altını çizdiğim yerlerle baş başa bırakayım..
KİTAPTAN ALINTILAR:
Hem hırsızlığın çirkinliği, çalınan şeye göre değişmez ki. Ha elma çalmışsın ha para.
Aklımızın ermediği her şeye masal, mucize deyip gerçekdışı sayarsak şunu düşünmeliyiz ki, her gün az şey mi görüyoruz aklımızın ermediği?
Mahalle papazının sana emrettiği gündelik işlere sıkı sıkıya bağlanırsın; Tanrı'nın, doğanın emirleri umurunda değildir.
Çocuklarımıza kendi dünyalarından önce, göklerdeki yıldızların ve devinimlerin bilimini öğretmek büyük bir saflıktır. Çocuklarımıza ilk önce kendi iç dünyalarına bakabilmeyi öğretmeliyiz oysa.
Bir amaca bağlanamayan ruh yolunu kaybeder; çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.
Kader sanki bazı olayları ustaca düzenliyor. Helena oğlu Konstantin, Bizans İmparatorluğu'nu kurdu ve bu imparatorluk, Helena oğlu Konstantin'le sona erdir.
Yasalar doğru olduğu için değil, yasa olduğu için yürürlükte kalır.
Üstün sayılan insanlara yakından bakınca anladım ve gördüm ki çoğu, senin benim gibi insanlar.
Kendini canlıyken ölü göstereni, ölüyken canlı görebilir herkes.
Nice insanlar kendilerinin olmayan inanışlar için, başkalarından aldıkları, ne olduğunu doğru dürüst bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.
Benim hizmet ettiğim yasalar, küçük parmağımı bile kötü etmeye kalksa, başka yasalar aramak için nereye olsa giderdim.
Ölüm yaşamın en uç noktasıdır ama amacı değil; sonudur.
Bir aileyi yönetmek bir devleti yönetmekten hiç de kolay değildir.
PUANIM:
Benim de çok sevdiğim,beğendiğim kitaplardan. Geçen yaz tatilinde okumuştum. Ayrıca 100 Temel Eser listesinde olduğunu hatırlıyorum sanki bu kitabın.
YanıtlaSilEvet, gerçekten çok güzel bir kitap. Haklısınız, 100 Temel Eser'den biri. ^^
Sil