The Maze Runner (2014)

Türü: Aksiyon, gizem

Yönetmen: Wes Ball

Oyuncular: Dylan O'Brien, Aml Ameen, Ki Hong Lee, Thomas Brodie-Sangster, Blake Cooper, Will Poulter, Kaya Scodelario

Gösterim Tarihi: 19 Eylül 2014

Süresi: 113 dakika

IMDB Puanı: 6,9

Ülke: Amerika Birleşik Devletleri

FRAGMAN:

KONUSU:

Thomas bir anda uyanır ve yukarı doğru hareket halindeki bir asansörde olduğunu fark eder.  Asansörün kapıları açılır ve karşısında kendi yaşlarında bir grup genci görür. Koloni gibi görünen bu grup onu bir kayranda karşılamıştır. Devasa büyüklükteki duvarlarla çevrelenen bu geniş alanda Thomas ne kendisini, ne ailesini ne de geçmişini hatırlayamaz. Dahası karşısındaki “Kayranlılar” da tıpkı kendisi gibi buraya nasıl ve neden getirildiklerini bilmemektedirler.  Tek bildikleri şey ise her sabah labirente gidilen dev bir kapının açıldığıdır. Güneş batarken ise her akşam kapı kapanır. Üstelik her 30 günde bir asansörle gruba yeni bir genç gelmektedir. Thomas’ın ardındansa beklenmedik bir şekilde, bir hafta sonra asansör labirente Teresa adında bir genç kızı bırakır. Thomas şimdi hem kayran sakinlerinin hem de geçmişte bir yerlerden hatırladığı bu labirentin sırrını çözmeye çalışacaktır. (alıntıdır)

YORUMUM:

2 gün önce kitabı bitirince hemen izlemeye karar verdim. Kitabı okuduktan neredeyse hemen sonrasında filmi izlediğim için sürekli bir kitapla karşılaştırma meselesi yaşadım. Bana kitapla arasında epey fark var gibi geldi.

Kurgusunu öncelikle beğendiğimi söylemem lazım. The Hunger Games ile sürekli karşılaştırılıyor ancak bana bu kurgu da çok güzel geldi, tamamen özgün demiyorum ama kurguyu sevdim açıkçası. Aşka yoğunlaşılmaması da güzel, gelecek kitap/filmlerde ne olur bilmiyorum ama bu filmde en iyi şeylerden biri buydu.

Filmde epey soru işareti vardı, gerçekten dikkatimi çeken bazı hatalar da oldu. Ancak filmin oyuncu kadrosu beni tatmin etti, rollerinin hakkını verdiklerini düşünüyorum. Özellikle Gally karakteri tam oturmuş. Dylan O'Brien'ı, Teen Wolf'ta sadece bir sezon izlediğimden izleme imkanı bulmuştum ve ona sadece esprili karakterlerin uyacağını düşünüyordum. Yanılmışım. Dylan, bu karaktere Stiles karakterinden daha çok yakışmış. Kaya Scodelario ise Skins'ten sonra bu rolüyle epey farklı bir role büründü bence, ve filmde fazla rolü yoktu. Bundan dolayı Kaya için fazla bir şey söylemek istemiyorum. Newt karakteri ise kitapta da favorimdi, burada da öyle oldu.

Boş bir zamanınız olduğunda ve izleyecek şey bulamadığınızda izleyebilirsiniz diye düşünüyorum.

PUANIM: