Özgün adı: Persepolis
Yazarı-çizeri: Marjane Satrapi
Çeviren: Şule Çiltaş
Sayfa sayısı: 352
Yayınevi: Minima Yayınları
Persepolis rejimi, İslami demokrasiyi ve genel olarak özgürlüğü tartışan İran halkının -özellikle kadınların- günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklara ve tüm bu güncel tartışmalara ışık tutuyor.
İran, bu eski ve büyük uygarlık çoğunlukla fundametalizm, fanatizm ve terörizm ile birlikte tartışıldı. Hayatının yarısından fazlasını İran'da geçirmiş bir İranlı olarak biliyorum ki bu imaj gerçeklikten çok uzaktır. İşte bu nedenle Persepolis'i yazmak benim için bu denli önemliydi. Bütün bir ulusun birkaç köktencinin günahlarıyla yargılanmaması gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda özgürlüğü savunurken hayatlarını cezaevinde yitiren, Irak'a karşı savaşta ölen, farklı baskıcı rejimler altında acı çeken ya da ailelerini terk etmek ve memleketlerinden kaçmak zorunda kalmış İranlıların da unutulmasını istemiyorum.
Marjane Satrapi
Geçtiğimiz yılın ekim ayında bu çizgi romanın aynı adlı film uyarlamasını izlemiş ve burada yorumlamıştım. Bir film olarak kesinlikle kendine hayran bırakmıştı ve ben de çizgi romanını geçtiğimiz günlerde yaptığım bir İdefix alışverişinde son anda sepete attım. Dün gece okumaya başladım ve bugün olacak her şeyi bilmeme rağmen elimden düşüremedim. Heyecanla çevirdim sayfaları.
Marjane Satrapi'nin otobiyografi niteliği taşıyan bu çizgi romanında kendisinin çocukluğundan başlıyoruz. Laik ve özgürlük yanlısı bir ortamda yetişmekte olan küçük Marjane'ın ve yakın çevresinin Şah rejimine karşı çıkan ayaklanmalardaki tepkilerini ve yerlerini görüyoruz. Marjane büyüdükçe onun ruh hallerini, tutkularını ve en önemlisi olgunlaşıp değişmesini görüyoruz. Sanırım hikayeyi bu kadar başarılı kılan unsurlardan biri de Marjane'ın bunca şeye tanık olan bir çocuk, sonrasında da ergen olması. Ayrıca bir kadın olması beni kendisine daha yakın hissettirmiyor değil. Yaşananları böyle bir karakterin gözünden görmek sizi de hikayeye dahil ediyor adeta.
Filme göre daha ayrıntılı ve daha başarılı bulduğum çizgi romanda filmde yer alan birkaç başarılı sahne yoktu. Ayrıca hüzünlü ama umut dolu bir sonu vardı... Okumaktan keyif alacağınız, eşsiz bir eser. Kesinlikle etkileyici...
Filmini izlemiştim ve çok beğenmiştim. Kitabının daha iyi olduğunu tahmin ediyorum. Çizgi roman okuma alışkanlığım pek yok ama denk gelirsem bu kitabı okurum.
YanıtlaSilBenim de çizgi roman okuma alışkanlığım olduğu söylenemez ancak bunu keyifle okudum :) Seveceğinize inanıyorum.
SilFilmini ben de hayranlıkla izlemiştim ama senelerdir çizgi romanını alıp okuyamadım. Bu da içimde bir yaradır.
YanıtlaSilAnlayabiliyorum, filmi izleyişimden çizgi romanı okuduğum süreye dek aynısı bende de vardı:)
Sil