Yönetmen: Alejandro González Iñárritu
Senaryo: Mark L. Smith, Alejandro González Iñárritu, Michael Punke
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Domhnall Gleeson, Will Poulter, Forrest Goodluck, Paul Anderson, Brendan Fletcher, Kristoffer Joner, Melaw Nakehk’o, Brad Carter, Lukas Haas
Süresi: 156 dakika
IMDb puanı: 8,2
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri
10 günlük bir aradan sonra merhabalar... Bugün okulumdaki bir boşluktan faydalanıp 12 Akademi Ödülü adaylığı bulunan The Revenant'ı Türkçe altyazılı olarak izledim. Konusu şöyle: Hugh Glass (Leonardo DiCaprio) adındaki deneyimli bir kürk avcısı bir boz ayı tarafından ölümcül bir şekilde yaralanır. Bulunduğu ekipteki kişileri yavaşlattığı için yanında oğlu, bir başka genç ve ekipten John Fitzgerald (Tom Hardy) ile bırakılır. Ancak Fitzgerald kendisini ölüme terk eder. Yaşama tutunmak için bir sebebi olan Glass'ın yaşadıklarını da izlemek bize düşüyor. Film, Michael Punke'ın The Revenant: A Novel of Revenge adlı kitabından uyarlama ve ayrıca 1820'lerin Amerika'sını ve Hugh Glass'ı bir nevi biyografik bir biçimde işliyor.
Görsel olarak gerçekten hayranlık duyulası bir film. Alejandro González Iñárritu'ya ve görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki'ye bu konuda güvenim tamdı zaten. Çekimler epey zorlayıcı olmuş ve bunu fark etmemek imkansız, çünkü ortaya çıkan sonuç izleyicisini tatmin ediyor. Bu konuda hakkını kesinlikle yiyemem, benden bu konuda tam puanı aldı. Filmdeki atmosferi tamamen hissettim.
Senaryo: Mark L. Smith, Alejandro González Iñárritu, Michael Punke
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Domhnall Gleeson, Will Poulter, Forrest Goodluck, Paul Anderson, Brendan Fletcher, Kristoffer Joner, Melaw Nakehk’o, Brad Carter, Lukas Haas
Süresi: 156 dakika
IMDb puanı: 8,2
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri
10 günlük bir aradan sonra merhabalar... Bugün okulumdaki bir boşluktan faydalanıp 12 Akademi Ödülü adaylığı bulunan The Revenant'ı Türkçe altyazılı olarak izledim. Konusu şöyle: Hugh Glass (Leonardo DiCaprio) adındaki deneyimli bir kürk avcısı bir boz ayı tarafından ölümcül bir şekilde yaralanır. Bulunduğu ekipteki kişileri yavaşlattığı için yanında oğlu, bir başka genç ve ekipten John Fitzgerald (Tom Hardy) ile bırakılır. Ancak Fitzgerald kendisini ölüme terk eder. Yaşama tutunmak için bir sebebi olan Glass'ın yaşadıklarını da izlemek bize düşüyor. Film, Michael Punke'ın The Revenant: A Novel of Revenge adlı kitabından uyarlama ve ayrıca 1820'lerin Amerika'sını ve Hugh Glass'ı bir nevi biyografik bir biçimde işliyor.
Görsel olarak gerçekten hayranlık duyulası bir film. Alejandro González Iñárritu'ya ve görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki'ye bu konuda güvenim tamdı zaten. Çekimler epey zorlayıcı olmuş ve bunu fark etmemek imkansız, çünkü ortaya çıkan sonuç izleyicisini tatmin ediyor. Bu konuda hakkını kesinlikle yiyemem, benden bu konuda tam puanı aldı. Filmdeki atmosferi tamamen hissettim.
Oyuncuların performansı da göz dolduracak cinsten. Bana kalırsa bu sene Oscar'ı Leo alır. Hak ediyor da. Ayrıca filmi izlerken Glass karakteri arada aklıma Game of Thrones'tan Ned Stark'ı getirmedi değil:) Diğer oyuncular da çok başarılı, ayrıca genç oyunculardan Will Poulter'ın gittikçe kendini geliştirdiğini düşünüyorum. Kendisinin ileride yer alacağı yapımları kesinlikle takip edeceğim.
Bunlar filmin övdüğüm kısımlarıydı. Sırada pek de övemediğim kısımları var. Öncelikle, film bildiğiniz üzere pek çok eleştirmen tarafından çok beğenildi. İnternetten açıp okuyacağınız yorumların çok büyük kısmı da olumlu olacaktır. Bu ne yazık ki çıtayı çok yükseğe çekiyor ve en ufak hatalar bile insanın gözüne batar oluyor. Örneğin film çok yavaş ilerliyor, kimisi bunun iyi olduğu kanısında olsa da ben buna pek katılmıyorum. Senaryoyu epey zayıflatıyor çünkü. Yılın en iyi filmi mi peki? Hayır... Bu konuda biraz abartılmış. Ama böyle bir çalışmaya kötü demek de imkansız. Gördüğünüz üzere film hakkında düşüncelerim biraz karışık.
Ayrıca filmi izleyecekseniz önerim mutlaka sinemada izlemeniz.
Ayynen katılıyorum. Ben de dün izledim ve ne biliym öyle çok da sevemedim. Evet dediğin gibi görsellik, oyunculuk açısından falan harikaydı ama ne biliym amaç yoktu be. Deadpool'u seçeymişim iyiymiş :)
YanıtlaSilEvet ne yazık ki:/ Ayrıca Deadpool'u da çok merak ediyorum, umarım o hayal kırıklığına uğratmaz :)
SilDuygularıma tercüman oldu tespitin; "Hayır... Bu konuda biraz abartılmış. Ama böyle bir çalışmaya kötü demek de imkansız." Bence de yılın en iyi filmi değildi. Hatta benim görüşüm ilk 5e bile giremez. Teknik açıdan harika bir film. Leo da her zamanki gibi iyi oynamış. Fakat.. Fakatı gelecek hafta yazacağım Oscar yazımda :)
YanıtlaSilYazıyı bekliyor olacağım :))
SilTam bir Stark :D Ben de film hakkında olumsuz yorumların daha çok olduğunu düşünmüştüm, çoğunluk Leo'nun daha iyi rol yaptığı filmleri var demiş. Gerçi ben sevdim, biliyorsun.. :D
YanıtlaSilKesinlikle :D
SilBen başka platformlar üzerinde çok az olumsuz eleştiri gördüm, hatta blogumda bu yorumu paylaşırken tereddüt etmedim değil. Ama gördüğüm üzere buradakiler genelde pek sevmemiş benim gibi :D
Deadpool'a gittim bu hafta :D
YanıtlaSilSevindim :) Yorumunu okumak isterim.
Sil