Son Zamanlarda Okuduğum Mangalar | BCP - vulnicure

13 Mart 2022 Pazar

Son Zamanlarda Okuduğum Mangalar | BCP

 Bu yazımda Blogları Canlandırma Projesi'ne biraz gecikmeyle de olsa katıldığımı söylemiştim. Projenin şubat temasına son anda katılma şansını yakaladım ancak mart temasına geçmeden ilk ayın teması "Uzak Doğu ve Çizgi Roman"a dair tam bir yazı da blogumda olsun istedim. Zaten blogum bu sıralar sürdürdüğüm Oscar maratonu sebebiyle filmlerle doldu, biraz çeşitlilik katmanın tam sırası sanki. Okuduklarım üzerine yazmaya henüz cesaret edemiyorum, bu küçük de olsa bir adım olur diye umuyorum.

Daha önce burada okuduğum mangaları paylaştım mı pek emin değilim ancak manga okumayı çok seviyorum. Aslında bu sevgi uzun zamandır vardı ancak ülkemizde mangaların son yıllarda çok daha fazla insana hitap edecek şekilde çeşitli olarak basılması ve benim Kadıköy'deki Gerekli Şeyler mağazasını keşfetmem bu sevgiyi çok daha yukarıya çekti. Yine de mangalar diğer kitaplar kadar çok sayıda basılmıyor ve uzun serilere atılırsanız rafınız hep eksiklerle dolu oluyor. 2. el mangalar ise o kadar pahalı ki aylarca ve hatta bazen 1-2 yıl baskı beklemeyi tercih eder hale geliyorsunuz. Eksik kitabınızı almak için bekleme sürecine girerseniz bu sefer aradan geçen zaman dilimiyle bazen seri için önem arz eden detayları unutuyorsunuz. Yani manga okuyucuları için durumlar zor :) Ancak yine de siyah-beyaz çizimlerin anlatısına bir kez kapılınca bırakmak pek mümkün değil.


Senin Adın - Makoto Şinkai

Genelde tam tersi olur ancak bu manga çok tutmuş 2016 yapımı anime filmden uyarlama. Zamanında büyük bir haz duyarak izlemiştim filmi, insanda ilk uçakla Japonya'ya gitme isteği uyandıran renkli görselleri kadar duygusallığı ve Japon kültürüne dayanışı da etkilemişti beni. Elimde bir de kitap baskısı olsun istedim, şükür kitap fiyatları iyice uçmadan alma fırsatı buldum.

Manzaralar ve kullanılan renk paletleri bu filmi olduğu film yapan en büyük unsurlardan ancak manga formatının da kendine has bir atmosferi var. İnsanı duygudan duyguya götüren bu özel hikaye okumaya değiyor.


Korku Kesitleri - Junji Ito

Pandemide Junji Ito'nun Tomie'sini de, Uzumaki'sini de okumuştum. Normalde arka arkaya manga okumamaya çalışırım ancak bu iki seriye o kadar kapılmıştım ki 2-3 gün içinde tamamını bitirmiştim. Korku Kesitleri'ni de benzer duyguları hissedeceğimi düşünerek satın aldım ancak bu iki kült eserin yanında epey zayıf hikayelerden oluşmasıyla beni hayal kırıklığına uğrattı. 


Akira - Katsuhiro Otomo

1988 yapımı film Akira'nın animelerde, cyberpunk türünde ve de popüler kültürde çığır açtığını artık sağır sultan duymuştur. Film haklı olarak yeterince övüldü, değerlendirildi; ama asıl mangasında daha ne cevherler varmış da benim haberim yokmuş. 6 ciltten oluşan serinin Türkiye'de şimdilik yalnızca ilk cildinin baskısı var ancak o bile oldukça uzun. Yayınevinin tüm ciltleri basması (o da şüpheli tabii ama ben yine de olumlu düşünmeyi seçeceğim) ve benim onları toplayıp okumam ne kadar yıl sürer bilemiyorum ancak sadece 1. cildiyle bile beni bu kadar heyecanlandıran geniş ve derinlikli bu hikayenin tam metnini okumayı çok isterim.


Titana Saldırı - Hajime Isayama

Geçen sene Attack on Titan'ın final sezonunun ilk partı yayınlanırken hikayenin nasıl sonuçlanacağını çok merak edip kaldığım bölümün uyarlandığı yerden itibaren o zaman yayınlanan manga bölümüne kadar her şeyini okumuştum. Sanıyorum ki 2 gün kadar zamanım sadece bunu yaparak geçmişti ki kapı dışarı çıkılmayan o süreçte bana bir uğraş ve mutsuz geçen günlerime keyif vermişti. Animesini ilk izlediğim zamanda da bölümleri ardı ardına izlerken benzer bir dönemden geçmiştim. Bu sebeplerden bu seriyi hep ayrı bir noktada tutuyorum. "Devler var işte ya, insanları yiyorlar falan." ile başlayan süreç meğer buz dağının görünen kısmıymış ve o dağın altında dünya tarihinden ilham alan, hayatın anlamını zıt felsefelerden sorgulayan kocaman bir lore yatıyormuş. Şimdi sonunu bilmeme rağmen her ay kitaplarını sırayla alıp okuyorum, olacakları bilince bambaşka anlamlar çıkıyor her bir sayfadan. Dile kolay 34 cilt -veya animedeki 80 üstü bölüm- seriye hiç başlamayanlar için göz korkutucu olabilir ancak bu hikayenin finaline adım adım giden süreç için tüm bunlara değiyor.

14 yorum:

  1. çok güzel yazı, saol yaaa, okurum ben de bunları, işallah çok pahalı değillerdir, senin adın filmi en sevdiklerimden, gerekli şeyler kadıköy eveet süper de pahalı biraz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Akira ve Senin Adın biraz tuzlu, indirim takip etmek en iyisi gibi. Onun dışındakiler "normal" fiyatlar :) Orası sahiden pahalı ya, sadece nakit ödemelere indirim yapıyorlar bir de:(

      Sil
  2. Geçen ay ilk defa manga okudum. Naruto'nun mangasını okumuştum. Bunlarda fena durmuyor. Fırsatım olursa okuyacağım mutlaka, teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naruto'yu hiç okumadım ama erkek kardeşimden sürekli duyduğum bir isim. Umarım bu önerileri seversiniz, ben teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Hiç Manga okumadım ben. O kadar yabancıyım ki bu konuya. Fiyatlardan bahsetmişsin. Nadir kitap var. Online ikinci el sahaflar. Orayı denedin mi hiç?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pahalılık satırlarını en çok Nadir Kitap'ı düşünerek yazdım aslında, maalesef kargo fiyatları da işin içine girince kitap başı 30-40 TL'den az olmuyordu fiyatlar. Gerçi artık yeni baskı mangalar da bu fiyatlara çıktı, orası daha hesaplı kalabilir artık. Nadir Kitap dışında manga satan sahafa denk gelmedim maalesef ama mutlaka vardır, araştırmak lazım.

      Sil
  4. Geçekten de tuzlu çekirdek gibi insan başlayınca bırakamıyor :) Ama cebim boş dolandığımdan raf doldurmaya yanaşamıyorum :'( Online okuyorum ki, güncel serilere yetişmekte başka çaremiz yok zaten. Türkiye'de manga okumak büyük dert. Senin Adın'ı almayı istiyorum şu sıralar. Bakalım ne zamana elime alırım :D İsayama'ya hayranım. Müthiş hikaye ya!
    Çok güzel bir yazı. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu pahalılıkta online en mantıklısı zaten, çok haklısınız. Pahalı olmasa bir de geç yayınlanmasının derdi var, merak etmeden duramıyor insan. Yazıyı beğenmenize çok sevindim, çok teşekkür ediyorum :)

      Sil
  5. Senin Adın ın animesini izlemiştim, çok güzeldi. Titana Saldırı yı yeni izledim. Yeni çıkan sezona kadar güzel gidiyordu ama final bölümünün ikinci kısmını pek beğenmedim. Çizimler değişti, tabiri caizse ucuzlaştı. Bölümlerde gereksiz uzuyor gibi hissediyorum. :) Kalemine sağlık. :) Ocak ayı listesine ekledim yazını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çizimler hem değişti, hem de eski sezonlara göre şirketlerin baskısıyla aceleye geldi maalesef. Herkese hitap etmemesini anlıyorum, ben de zor alışmıştım başlarda. Reiner ve Jean'ın yeni çizimlerine bayılıyorum gerçi :)

      Yazıyı sizlerle paylaşsam mı diye düşünmüştüm ancak çok geç oldu diye kimsete rahatsızlık vermek istememiştim. Eklediğin için çok teşekkür ederim, çok sevindim :)

      Sil
  6. Okuduğun kitapları da yazmalısın mutlaka. Kitap seçimlerimde en çok yararlandığım kaynaklar bloglar oluyor. Bazen uzun zamandır gözümü korkutan bir kitabı bir blogger sayesinde okumaya karar veriyorum bazen de hiç duymadığım bir kitabı öğreniyorum.

    Ben hiç manga okumadım ama ülkemizde son yıllarda mangalara, animelere artan ilginin farkındayım. Geçen ay gittiğim kitap fuarında manga satan standlar artmış ve gençler tarafından yoğun ilgi görüyorlardı. Bir gün çok uzun olmayan ve kitaplarını bulabileceğim bir mangayla ben de türe giriş yapmak isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum çok iyi moral oldu bana, bu ay okuduklarım hakkında yavaş da olsa yazmaya başlayacağım. Ben de bir kitap hakkında en büyük (ve en güvenilir) fikirleri hep bloglardan ediniyorum.

      Mangaların fuarlarda böyle rağbet görmelerine sevindim, mağazalarda da durum pek farklı değil. Hem okumaya hem de resim sanatı açısından yaratıcı bir tecrübeye teşviki sahiden olumlu bir durum. Eğer korku türünü seviyorsanız Junji Ito’nun Uzumaki’si ile başlayabilirsiniz bence :)

      Sil
  7. Çok güzel tanıtım olmuş Ellerine sağlık. Animelerini izlediğim kitapları arşivlemek isteğim çoktu bir ara ancak kitap fiyatları ve *seri sayısı düşünülünce buz gibi soğudum bu fikirden :(

    Tanıtımların devamını beklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum :) Maalesef haklısın, birkaç yıl öncesine kadar bunu yapabiliyorduk aslında ama o zaman da çeşitlilik çok yoktu :( Şimdi işimiz zor.

      Sil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)