30 Mutlu Gün 13-18

30 Mutlu Gün'e devam ediyoruz. Etkinliğin detayları linkte.

Etkinliği yarıladığımız şu günlerde bir türlü içimden bilgisayarı açıp mutluluklarımı sıralamak gelmedi. Kendimi çok da mutlu hissetmiyordum zaten. Okul durumları, geleceğe dair belirsizlikler, yoran arkadaşlık ilişkileri derken biraz bunalmıştım. Neyse ki blogumda tarihlerini ayarladığım stok yazılar vardı da buralar çok da boş kalmadı ama etkinlik sekteye uğradı tabii. Aslında zor ve belki de doğru olan böyle zamanlarda kalkıp hayatın içindeki mutlulukları bulmaktı ama o günlerde bunu yapasım gelmedi. Yine de notlarımı aldım, almadığım günleri kafamda tekrar döndürüp o günlerden mutluluk kırıntılarını ayıkladım. 

#13: Bugün kardeşlerimle birlikte Everything Everywhere All at Once'ı izledik. Film bu sıralar sinemaseverler arasında inanılmaz popüler ve her geçen gün vizyonda bulunduğu salon sayısı artıyor. Uzun zamandır bir filmde bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum, bu kadar eğlenceli bir film tecrübesini eğer gitme şansınız varsa mutlaka sinemada deneyimleyin derim. 

#14: Kahve Dünyası'nda şu afişi gördüm, nedense çok hoşuma gitti. Kutlayanların kutlu olsun değil, hepimizin kutlu olsun diline ülke sınırlarında denk gelmeye ne çok ihtiyacım varmış meğer de haberim yokmuş.

#15: Bir milyoncu tarzı bir mağazanın önünde kocaman bir çiçek standına rastladım ve yürürken kokusunu hissedince fotoğraftaki çiçeği gördüm. Başka çeşitler de vardı aslında ama nedense bir bağ hissettim bu çiçekle ve böylece ilk defa bir çiçeğim oldu. Şimdilik durumu çok da iyi değil ama annemle ben elimizden geleni yapıyoruz :) Daha çok annem yapıyor tabii, o çiçeklere bitkilere bayılır. Evin bir ferdinden farkı yoktur çiçeklerinin. 

#16: 2020'de evden çıkmazken yapmayı en çok sevdiğim aktivitelerden biri milkshake hazırlayıp kitap okumaktı. Önceleri çileğin mevsimi olmayışı, sonra mevsimi gelince düşmek bilmeyen fiyatı sağolsun uzun zamandır böyle bir şeye fırsatım olmuyordu. Bugün sonunda ev yapımı güzel bir milkshake'i kitap eşliğinde içebildim. Yalnız küçük bir itiraf, okuduğum kitap bu değildi :) Aslında Araba Sevdası'nı okuyordum ancak onun görünümü milkshake'e pek de gitmiyordu :))

#17: Bugün de kız kardeşimle Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore'u izledik. Ne yalan söyleyeyim, aslında bu filmi izlemeye dair bir niyetim yoktu, zaten serinin 2. filmini izlememiştim bile. Everything Everywhere All at Once için sinemaya gidince Fantastic Beasts'in yakında vizyona gireceğini öğrenen kardeşim buna da gitmeyi teklif edince kabul ettim. Film hakkında görüşlerimi en kısa zamanda bloguma yazacağım ama beni bugüne dair asıl mutlu eden şey filmin kendisi değildi, sinemada tek oluşumuzdu. Sanki salonu kapatmışçasına rahattık. Maskeleri falan çıkardık, sinemanın hemen yanındaki Starbucks'tan aldığımız kahvelerimizi içip sohbet ede ede filmi izledik. Çok da eğlendik. Seansa biraz geç kalmamıza rağmen sinema görevlisi filmi bizim için birazcık geç başlattı. Ben zaten sinemada tek olmayı ya da birlikte gittiğim kişilerle tek olmayı hep daha çok sevmişimdir, sırf bu yüzden erkenden kalkıp ilk seanslara koşarım :) Bu en keyifli sinema tecrübelerinden oldu benim için.

#18: Bugün Amazon indiriminden ve Kitapyurdu'ndan topladığım kitaplarımın tamamı eve geldi. Kitaplara sürekli zam geldiği için uyguna bulduğum bu kitaplara tüm servetimi döktüm desem yeridir. Hepsini masama dizdim, ilk sayfalarına adımı ve tarihi yazdım, bu yazıyla işimi bitirince kitaplığımda yeni yerlerine uğurlamaya göndereceğim. 1-2 yıl bana yeter bu kitaplar.