Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore (2022) | BCP - vulnicure

20 Nisan 2022 Çarşamba

Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore (2022) | BCP


Yönetmen: David Yates
Senaryo: J. K. Rowling, Steve Kloves
Oyuncular: Eddie Redmayne, Jude Law, Mads Mikkelsen, Ezra Miller, Dan Fogler, Alison Sudol, Callum Turner, Jessica Williams, Katherine Waterston
Süre: 142 dakika
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri & İngiltere

 

Blogları Canlandırma Projesi'nin nisan teması "1900'lü yıllarda geçen eserler, nostalji ya da siyah beyaz"dı. Aslında bu filmi etkinlik için özellikle seçmesem de temaya uyduğunu fark edince etkinlik dahilinde yorumlamaya karar verdim.

 2016 yapımı Fantastic Beasts and Where to Find Them, Wizarding World'ün Harry Potter'dan sonra çıkan ilk filmiydi. Beklentiler, umutlar çok yüksekti. -Ben de o dönemde şu yazıda filme dair düşüncelerimden bahsetmişim.- Ancak bu seri ilk filmden sonra bir çıkmaza girdi ve bir türlü toparlanamadı. Johnny Depp'in Amber Heard ile süren davası, Grindelwald için oyuncu değişikliğine gidilmesi, Ezra Miller'ın sürekli gündeme gelen problemli davranışları, J. K. Rowling'in gururla haykırdığı transfobisi derken bir de 2. filmin berbat olması seriyi iyice gözden düşürdü. Wizarding World gibi çok geniş ve sadık bir hayran kitlesine sahip, yeni jenerasyonları sürekli çeken bir franchise'ın ana hikaye sonrası ilk sinema projesinin gişede başarısızlığa uğraması ve daha 2016'da duyurulmuş 4. ve 5. filmlerinin geleceğinin belirsizleşmesi inanılmaz. Asıl başarı bu kadar garanti bir seriyi başarısızlığa uğratmaktı ki öyle de oldu. Harry Potter serisinin sadık hayranları filmi önemsemiyor bile, HBO Max'e gelsin bakarız diyor. Tüm bu olanlar bana hala inanılması güç gelse de, seriye duyduğum tüm sempatiyi yitirsem de vizyona girdiği ilk hafta sonunda filmi sinemada izledim.

 Film, Grindelwald'un Suçları'nın bıraktığı yerden devam ediyor ve onun uzatmalara oynamış derli toplu bir versiyonu olmaktan çok öteye gidemiyor. Olay örgüsü büyücülerin dönemdeki gerilim dolu politik meselelerine değiniyor ancak bu yanıyla kendini gereksiz ciddiye alan bir film gibi görünüyor çünkü konu pek de başarılı işlenemiyor. Görsel efektler Harry Potter serisinin bıraktığı yerden çok daha gelişmiş olsa da büyücü dünyası o kadar renksiz ve sıkıcı ki tamamen arka plana atılmış fantastik canavarlar olmasa en ufak bir heyecanı yok. Neyse ki kurgusal anlamda daha başarılı olduğu için ne izlediğinizi anladığınız, seyirci dostu bir proje var ortada ancak bu filmi kurtarmaya yetmiyor.

 Oyuncular iyi. Mads Mikkelsen rolüne yakışmış, bir önceki filmde Jude Law Johnny Depp'in yanında GQ çekiminden yeni çıkmış gibi göründüğü için ikili garip duruyordu. Burada o durum toparlanmış, Grindelwald'un da GQ kapağına çıkabileceği bir uyum sağlanmış. Bu seride en anlamadığım şeylerden biri büyücülerin fazla şık tarzıydı zaten. Bir dönem işi olarak düşününce kıyafetler ekranda çok hoş görünüyor ancak bir büyücülük filmi olarak düşününce o sıkıcı takımlar filmin sönüklüğüne sönüklük katıyor. Newt burada bir istisna tabii, o mavi kabanıyla ve Eddie Redmayne'in karaktere kattıklarıyla kendine has tarzını başından beri koruyor. İlk filmden Amerika ekibi ve Newt ile bağlantılı karakterler ise filmin seyir zevkini en çok yükseltenlerdi. Newt ve abisinin bu filmle kurduğu bağı izlemekten büyük keyif aldım. Tina karakterinin filmde neredeyse hiç olmayışına ise anlam veremedim, kendisinin eksikliği fazlasıyla hissediliyordu.


 Bu serinin en büyük yanlışı Dumbledore-Grindelwald meselesiyle fantastik canavarları birleştirmesi oldu bence. Birkaç filmde ya da belki bir dizide yavaşça ama düzgünce işlenen bir hikayeyle Dumbledore'un yaşadıklarını izlemek ya da Newt Scamander'ın ülke ülke gezdiği macera dolu yaratık toplama hikayelerini ayrı ayrı izlemek çok daha iyi olurdu. İlk film bu iki hikayenin bağlantı dozajını çok iyi ayarlamış ve Fantastik Canavarlar ekibini geri planda tutmamıştı. Ancak devamında gidişat böyle olamadı. İlk filmin Newt dışındaki karakterleri figürandan farksız duruyor. Ayrıca şu anki haliyle bu serinin kime veya neye hitap ettiği de belirsiz. Eğer bu serinin yeni bir jenerasyonu Wizarding World'e davet etme niyeti varsa hikaye ilk filmde olduğu gibi Newt ve onun yakın çevresi üzerinden ilerlemeliydi, ancak Harry Potter'a zaten hayran olan kişiler hedef kitlesiyse Newt ile Dumbledore'un hikayeleri ayrı projelerde işlenmeliydi. Bu film ve hatta bu seri daha çok 2. yönde ilerliyor ve sürekli olarak eski hayranlara "fan service" yapıyor ancak göz ardı edilen çok büyük bir şey var: o hayranlar Harry Potter ile birlikte büyüdü, kocaman oldu. Artık Hedwig's Theme çalıp iki Hogwarts ziyafet sahnesi ve zamanlama hatasıyla ortaya çıkan bir Minerva McGonagall göstererek onları etkileyemezsiniz. Ciddi ve politik alt tonları olan bir hikaye işlenecekse o kitleye uygun projelerle dönmek gerekiyor, tıpkı Star Wars'un internet dizilerinin şu an başarıyla yaptığı gibi. Bu iki hikaye şu anki haliyle birleşmiyor, karakterler birlikte bütünlük oluşturmuyor. Queenie'nin Grindelwald tarafına geçişi gibi bağlantı kuran dönüm noktaları bu filmde ikna edici bir şekilde işlenemiyor. 

Toparlamak gerekirse, vaat ettiklerinin yanına bile yaklaşamayışıyla başarısız olsa da Harry Potter hayranlarının küçük detaylarla gülümseyerek ayrılmasını sağlayacak bir film olduğu kesin. Evde boş bir günde izlemek için birebir. Bunun çok daha fazlasını bir gün izleyebilmemiz ve Wizarding World'ün mirasının nesillerce devam etmesi için artık tazekana, yeni yönetmen ve senaristlere ihtiyaç var. Yoksa bu seri bir şekilde devam etse bile varlığıyla yokluğu bir olacak.

15 yorum:

  1. Filmi nostaljik olarak düşünmemiştim, sanırım işlendiği döneme bakılacak. :)
    Ben 2.filmi 1.den daha çok sevmiştim. Oyuncular değiştiği için ve fragmanı da çok tat vermediği için 3.yü sinemada izler miyim bilmiyorum. Bayağı da merakla bekliyordum halbuki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de nostaljik sayılmaz ama 20. yüzyılda geçtiği için temaya dahil edilebilir diye düşündüm :)
      Aslında 2. filmi daha çok sevdiysen bunu sevme ihtimalin yüksek. Aynı konular çok daha düzgün şekilde işlenmiş burada çünkü :) Oyuncu değişikliği daha iyi olmuş bence, Mads Grindelwald'u çok daha iyi yansıtıyor :)

      Sil
  2. Newt'in hayvanlarla olan hikayelerine devam edilip ağırlık verilseydi ne güzel olurdu. Amerika ekibini sevmiştim bende. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah keşkee :) Ülke ülke yaratık peşinde gezmesini izleyip farklı coğrafyaların Büyücülük ortamlarını izleme şansımız olurdu, karşımıza daha yaratıcı bir iş çıkardı bence.

      Sil
  3. İlk film gene neyse de ikinci film gerçekten kötüydü. Ben artık devamını izlemem diyordum ama Mads Mikkelsen'ı izleyebilmek için bakacağım.

    Tina karakteri ilk filmde başrolken neden diğer filmlerde figüran muamelesi görüyor anlamıyorum. Acaba oyuncu ile ilgili bir problem mi var? Eğer yoksa yaptıkları büyük saçmalık.

    Ben hâlâ Sirius, James ve Lupin'in gençliklerinin anlatıldığı bir dizi ya da seri bekliyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynısını düşündüm ama basına yansıyan bir problem yok garip bir şekilde. Rowling'in transfobik söylemleri döneminde sert bir tepki vermiş, bir tek onu örnek gösterebiliyor hayranlar ama o da kesin değil çünkü senaryo bu olaydan önce hazırmış zaten -değişikliğe gidilmediyse tabii. Bu filmde neredeyse yok karakter ve aslında çok önemli bir rolü olması gerekiyordu seride, anlayamıyorum neden böyle olduğunu :/

      O diziyi hepimiz bekliyoruz :)) Bu hikaye gibi ellerinde patlamasa bari.

      Sil
  4. yaaaa olsuun güzel ama de mi yaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni mi kıracağım deep, güzell tabiii. :)) Şaka bir yana, beklentileri sıfıra indirip sadece büyücülük evreninde keyifli 2 saat için güzel diyebilirim. Ama fazlası yok maalesef :(

      Sil
  5. Bahsettiğin gibi Newt in ülke ülke gezip keşfettiği fantastik canavarlara dair bir gidişhat çok güzel ve eğlenceli olurdu. İlk filmi ben sevmiştim. Ama ikinci film fazlasıyla karamsar ve karanlıktı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin de katılmana sevindim :) İkinci filmle ilk film apayrı dünyalara ait gibiydiler gerçekten de.

      Sil
  6. Oo sen tamamen kopmuşsun sahiden diyeceğim ama sinemada afişini görmesek biz de haberdar olmayabilirdik, o yüzden anlıyorum seni :) Sanırım filmin önüne geçen olaylı süreçler yüzünden PR'ı bir Büyücülük Dünyası filmine kıyasla çok yoğun yapılmıyor zaten. Eddie için izlemeye değebilir, bu filmde de çok tatlı kendisi :) İlk filmdeki gibi aktif bir rolü yine yok ancak ekran süresi çok az da değil. Tina direkt yok gibi :(

    YanıtlaSil
  7. Ben detayları okumadım henüz izlemediğim için 😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım izleyince keyif alırsınız o halde:)

      Sil
  8. İlk filmi izlemedim, pek başarılı bulunmadığı için yakın vakitte izleyeceğimi sanmıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk filmi izlemeden tam anlaması da zor bir film gibi zaten, o yüzden anlıyorum sizi :)

      Sil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)