The Batman (2022) | Film Yorumu - vulnicure

14 Nisan 2022 Perşembe

The Batman (2022) | Film Yorumu



Yönetmen: Matt Reeves
Senaryo: Matt Reeves, Peter Craig
Oyuncular: Robert Pattinson, Zoë Kravitz, Paul Dano, Jeffrey Wright, John Turturro, Peter Sarsgaard, Andy Serkis, Colin Farrell, Jayme Lawson
Süre: 176 dakika
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri

 

Süper kahraman filmleri artık hiçbirimize yabancı değil, biri vizyondan kalkmadan bir yenisi salonlara geliyor. DC de Marvel'ın hakimiyet kurduğu bu süper kahraman filmleri furyası sonrası sahalara geri döndü ve 2013 yılında kendi genişletilmiş evrenini oluşturmaya başladı. Ancak DC'nin kurmaya çalıştığı evren bir türlü olmadı, olamadı. Filmler eleştirmenlerce de izleyicilerce de sevilmedi, Aquaman gibi birkaç istisna dışında çoğu gişede hüsrana uğradı. Durum böyle olunca DC'nin evreninin gideceği yön bir türlü belirlenemedi. Seversiniz sevmezsiniz, Scorsese dedemiz gibi sinema kabul etmezsiniz orası size kalmış ancak Marvel'ın gelen tepkiler sonrasında bile sekteye uğramamış, planlı programlı bir gidişatının olduğunu kabul etmek lazım. Ki zaten Marvel'ın yıllar boyunca kurduğu evren meyvesini yeterince verdi; şimdi dizilerle devam ediyorlar, o da veriyor. DC bunları yapamadı. Bir film yerden yere vurulunca Marvel'ın tutan filmlerine öykünen başka bir filmle döndüler, o da sevilmeyince daha farklı bir rotaya saptılar. Sonra 2019'da evrenden bağımsız Joker filminin muhteşem başarısı sonrası gelecek planları iyice karıştı. 

The Batman de bu karışıklıktan en çok nasibini alan filmlerden biriydi. Aslında bu film yıllardır çekilmeye çalışılıyordu. İlk başta Ben Affleck'in hem oynayacağı hem de yöneteceği bir proje açıklandı ancak Affleck önce yönetmenlikten çekildi, sonra da direkt filmden çekildi. En sonunda yönetmen koltuğuna bambaşka bir vizyonla Matt Reeves geçti ve bundan sonra artık filme dair bildiklerimiz somutlaşmaya başladı ve sonunda film yayınlandı. Yılan hikayesine dönmüş bu The Batman sürecinin başarıyla sona erdiğini görmek insana hele şükür dedirtiyor. DC'nin genişletilmiş evreni projesi tamamen bırakıldı mı bilemiyorum ancak bu filmin 2019 yapımı Joker gibi o evrenden bağımsız olduğunu belirtmekte fayda var. 


Ben artık süper kahraman filmlerini kardeşlerimle geçireceğim 2 saatten fazlası olarak göremiyorum ancak bu film birbirine benzer ve artık sıkan süper kahraman filmlerinden çok polisiye havası taşıyor ve bunun hakkını sonuna kadar veriyor. Son dönem süper kahraman filmlerinde maalesef gerçek anlamda bir hikaye izlediğimizi düşünmüyorum. Daha çok ortada bir olay şablonu oluyor ve şablon üstünde filmin karakterine göre boşluklar dolduruluyor, geri kalanı da CGI ile kapatılıyor gibi hissediyorum. The Batman ise böyle olmadığını, anlatacak bir hikayesi olduğunu çok iyi gösteriyor ve yersiz görsel efekt numaralarına başvurmuyor. Polisiye ve detektiflik hikayelerini sevenlerin heyecanla takip edeceğine eminim. Ancak bunun yanında filmin karanlık atmosferinin hakkını veren bir kara film havası da var, bu konuda benim çok bilgim yok ancak internette pek çok kişi Batman'in orijin hikayesine inilen çizgi romanların kaynak olarak kullanıldığını söylüyor. Zaten bence bu sebeplerden bu film bu kadar sevildi, insanlar bir derdi olan gişe filmlerini izlemeye aç kalmış adeta. Bu film iyi bir film ancak şu an göklere çıkarıldığı kadar mükemmel de değil. Yavaş temposunun getirdiği kurgusal sıkıntıları var, özellikle finalinde bu durum kendini fazlasıyla hissettiriyor. Oldukça uzun ve detaylı işlenen olaylar silsilesi sonrası tam her şey pik noktasına çıkmışken bir anda bitmiş gibi olması "tadı damağımda kaldı" hissi verse de iyi bir bağlantı noktası kurulamadığını bariz belli ediyor.


Filmin en iyi yanı ise müthiş sinematografisi ve iyi hikayesiyle, başarılı ve inandırıcılığı yüksek şekilde kurduğu Gotham şehir hayatı. Filmin hem kötülerinin hem de toplumunun günlük hayatın siyasi ve toplumsal problemlerine yakın bir portre çizmesi ve Riddler'ın hikayeye günümüzü yansıtan sosyal medya unsurlarıyla bağlanması fikirlerini çok sevdim. Bruce Wayne'in kendi içinde sıkıntılar yaşayan, tam anlamıyla insan bir insan olması da aynı şekilde çok iyiydi. Sinematografi konusunda ise geçtiğimiz günlerde Dune ile Oscar heykelciğini kucaklayan görüntü yönetmeni Greig Fraser'a da bir parantez açmak gerekiyor çünkü kendisi filmin seyir zevkini zirveye çeken en değerli isimlerden biri. Gotham'da kurduğu o çizgi romanlardan çıkma karanlık ve kasvetli atmosferin kolay kolay yakalanabileceğini hiç sanmıyorum. Özet geçmek gerekirse, ben bu filmi sevdim ancak sıkıntılarının da olduğunu düşünüyorum. Yine de gişe filmleri durmak bilmeden çekilmeye devam edilecekse bile böyle çekilsin, bir derdi olsun.

Film dışında bir de her Batman filminin mutlaka dillere dolanan mevzusu: "Nolan filmlerinden iyi mi? En iyi Batman kim?" var sırada. Ben Nolan filmlerinden iyi mi değil mi bilemem ama bu muhabbetten çok sıkıldım artık. 17 yıl olmuş biz hala aynı şeyleri konuşuyoruz. Heath Ledger'ın Joker olacağı ilk duyurulduğunda internetteki tepkileri hala bulmak mümkün, o zamanda da insanlar bir sürü laf etmiş ama sonra o lafların herkesin ağzına nasıl tıkıldığını hepimiz gördük. Artık birilerine şans verilsin lütfen. Her uyarlamada, yeniden çevrimde yapıtın fanatikleri özgün eseri "gatekeep"lemesin. Robert Pattinson kendini Twilight serisinden sonra zaten kanıtlamış bir aktör, bence bu filmde gayet iyiydi. İlla her şeyiyle mükemmel; gündüzleri çapkın bir playboy, geceleri de hiçbir hatası olmayan, her an çok iyi savaşıp dövüşen bir kahraman izlemek zorunda mıyız? Bu film genç bir Bruce Wayne'in artık gerçeklik algısını dahi yitirmeye başlayan yaralı psikolojisini arka planda anlatsa ne olur bunu anlayamıyorum ben. O çok istenen mükemmel Batman filmleri zamanında gayet güzel çekilmiş işte, herkes kaymağını da yemiş. Bu dünyada artık 2005 ya da 2008 yılının film dili yok çünkü biz 15 yılda yerimizde saymadık, dünya hepimize bir şekilde etki etmiş bir sürü süreçten geçti. En güncel örneği hayatımızdan bir pandemi geçmesi mesela. Nolan'ın 2005 atmosferinde kurduğu gerçekçi Batman atmosferi şu zamanınkiyle aynı değil, artık sosyal medyanın hayatımıza entegrasyonuyla bambaşka bir gerçeklik var. Tüm bu yaşanılanların bireyde ve toplumda etkilerinin yeni bir filme yansıması kadar normal bir şey yok. Farklı hikayeleri de dinleyelim artık, farklılıklar sanılan kadar korkunç değil her zaman.


"İntikam geçmişi değiştirmeyecek. Ne benimkini, ne bir başkasınınkini. Bundan fazlası olmalıyım. İnsanların umuda ihtiyacı var."


10 yorum:

  1. Eskiden çok izlerdim süper kahraman filmleri artık ilgimi çekmiyor. Çoğunda aksiyon ve görsellik ön planda, doğru düzgün oyunculuk yok, kurgu zayıf. Onlarca süper kahraman var, sürekli yenileri de ekleniyor. Fantastikte epik tarzı daha çok severim, buna yakın olmadıkça fantastik filmlerden uzakta kalacağım.
    Batman'ı tvde izlemiştim o da yarım yamalak. Baştan sona hiç izlemedim. Bunda polisiye ön plandaysa izlenebilir sanırım. Tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum, eski filmlerde durum pek böyle değil ama son 10-15 yıllık süreçte durum tam da anlattığından ibaret. Farklı filmlere hasretiz ki bence bu film gerçekten de izlemeye değer :) Yorum için ben teşekkür ederimm.

      Sil
  2. Batman'i en son Nolan'ın son filminde sinemada izlemiştim. Diğerlerini evde izledim. Beni sinemaya götürecek kadar etkilemiyorlar maalesef. Bu filmi de koltukta yayılarak izlemeyi düşünüyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten vizyona gireli epey oldu, muhtemelen internete düşmek üzeredir. Evde izlemek uzun süresini hesaba katınca çok daha keyifli olacaktır, şimdiden iyi seyirler :))

      Sil
  3. Geçen hafta oğlumla izledik ve fena değildi bence:) Süper kahraman filmlerini seviyorum ama Batman'in soğuk halleri, gülmeyen yüzü ve hep bir karamsar takılması beni çok geriyor ve galiba bu karakterden haz etmemi engelliyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Benim de tam tersi sanırım, bu yönleri bana seyir keyfi veriyor :))

      Sil
  4. batman yani sinemada izledin demek ki. batman çok severim tabiii bütün filmlerini, örümcek adam da :) süperman de :) pattinson u pek yakıştıramıyordum ya bakalım, un suratlı robert :) affleck i de yakıştıramıyorum, clooney i de :) ama yine de hepsini severim. matt reeves iyidir. nolan cı değilim ben :) fantastik canavarlar da gelmiiiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örümcek Adam'ı ben de seviyorumm, 2000'lerdeki o filmlere bayılıyorum hattaa :) Pattinson yakışmış bence filme de, rolüne de. Clooney'i ben de pek sevmiyorum ama bu rolde. Nolan'ı da aynı şekilde sevmem :)
      Fantastik Canavarlar gelmiş evett, ben izledim bile hatta :))

      Sil
  5. Yeni Batman mi var buna bakmalı oğlumla izlerim sanırım, 10yaşı daki kızıma uygun olmayabilir 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film 13 yaş ve üzeriydi ama uygunsuz olacak sahneler yoktu diye hatırlıyorum, yine de yavaş işleyişiyle kızınız için epey sıkıcı olabilir :) Oğlunuzla izlemeye tamamen uygun ama :))

      Sil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)