Turning Red (2022) | Film Yorumu - vulnicure

21 Nisan 2022 Perşembe

Turning Red (2022) | Film Yorumu


Yönetmen: Domee Shi
Senaryo: Julia Cho, Domee Shi, Sarah Streicher
Oyuncular: Rosalie Chiang, Sandra Oh, Ava Morse, Hyein Park, Maitreyi Ramakrishnan, Orion Lee, Wai Ching Ho
Süre: 100 dakika
Ülke: Amerika Birleşik Devletleri

Pixar'ın en yeni filmi Turning Red veya Türkiye'de gösterilen adıyla Kırmızı, 2002 yılında Toronto'da yaşayan Çin kökenli 13 yaşındaki Mei Lee'nin gençliğe geçiş sürecini konu ediniyor. Mei Lee, korumacı ve biraz da baskıcı annesinin onun üzerindeki beklentilerini karşılamak için elinden geleni yapıyor ve boş zamanlarında atalarının anısına yapılan tapınakta ailesine yardım ediyor. Ancak Mei Lee en yakın arkadaşlarıyla beraber çok sevdiği erkek grubu 4*Town'a duyduğu hayranlık gibi pek çok ilgi alanını annesinin onaylamayacağından korkarak saklamak zorunda kalıyor. Bu büyüme macerasında hayatını değiştiren bir durum yaşanıyor ve Mei Lee her şeye rağmen hem annesinin onayını kaybetmemek hem de onu o yapan ilgi alanlarından vazgeçmemek için arkadaşlarının da yardımıyla  büyük bir mücadeleye girişiyor.

 Ergenliğin başları insan ömrünün en çekilmez, en bir an önce bitsin istenilen dönemi olsa gerek. Yakınlarınızda başkası yaşayınca yakınınızı bir süre etrafınızdan uzak tutasınız gelir, kendiniz yaşayınca kendi dünyanıza ayak uyduramayan herkesi... ki tutarsınız da. Hayata dair algılarınız açılmaya başlayana kadar bir süre dünyanız sadece ve sadece kendinizden ibarettir ve bu dünyada yetişkinlere yer yoktur. Onlar size hayatı dar eden otorite figürlerinden fazlası değildir. Bu süreçte benzer evrelerden geçip sizi anlayanlar yaşıtlarınız olduğu için onların önemi ise çok büyüktür. Bu film bana o dönemlerimi bile tebessümle hatırlattı ve mükemmellik baskısı altında ezilen küçük bir çocuğun gençliğe giden ilk adımlarında verdiği tepkiyi gösterdi ve bana o bunalımlı, sancı dolu dönemleri hatırlattı. 

Pixar bu sefer derinlikli bir hikayedense eğlenceli ve yüksek tempolu bir hikayeyi ekrana getiriyor. Mei Lee'nin rengarenk dünyasını izlerken gülüp eğlenmemek elde değil. Animasyon da bu keyifli atmosferi yansıtacak şekilde, tam bir görsel şölen oluşturuyor. Aile ilişkilerine bir çocuğun gözünden getirilen yoruma, esprili anlatımına ve duygu durum kontrolünü bir kırmızı panda metaforuyla anlatma fikrine bayıldım. Filmin 2000'lerin başlarında geçmesini de çok sevdim. Dönemin boyband furyası, sanal bebekler, Nokia telefonlar, emo çocuklar... Film günümüzde geçse de bu detayların benzerleri yakalanabilirdi ancak o dönemin estetiği bu filmin dünyasına çok şey katıyor. Turning Red hikaye işlenişinde bir tık yüzeysel olmasıyla en iyi animasyon filmlerinden değil belki ama anlattıkları çocuklara hitap eden animasyonlar için yeni ve bu yanıyla takdir edilesi. Animasyon severler bu filmi kaçırmasın derim.

Bu arada filmin kendisiyle çok alakası yok ancak bu filmin ülkemiz dizi-film platformlarındaki yorumlarının beni şoka uğrattığını söylemeden geçemeyeceğim. Bazı endişeli ebeveynler filmdeki regl muhabbetlerinden, aileye karşı gelinmesinden ve hatta tapınak sahnelerinden rahatsız olmuşlar. Çocukları kötü etkilenirmiş, bir neslin beyni yıkanıyormuş, subliminal mesaj varmış vs. klasik komplo teorileri sizin anlayacağınız. Bu endişeli ebeveynler farklı kültürlere saygı duymayı o kültürleri tanıtmadan çocuklarına nasıl öğretecek, ya da öğretecek mi çok merak ediyorum. Nasıl ki bu topraklarda geçen hikayelerde bizim gelenek ve kültürlerimizin izleri varsa Çin kökenli bir ailenin hikayesinde de onların dini inançlarına ve kültürlerine yönelik unsurlar olmalı. Başka bir kültürü tanımak kimseyi dinden imandan çıkartmıyor, hatta hoşgörü dediğimiz eskilerde kalmış bir kavramı öğretiyor. Reglin konuşulmasından korkmaları konusuna girmek bile istemiyorum. Filmde eleştirilen aile profili aslında bu kişiler. Çocukları dünya gerçeklerinden koruduklarını zannediyorlar ama bu korumak değil, bu onların hayat ve psikolojileri üzerinde uzun yıllar kalacak bir etkiye sebebiyet verecek şekilde tahakküm kurmak. Çocuklar ebeveynlerinin uzantısı değiller, onlar ayrı bireyler ve o şekilde görülmeyi hak ediyorlar; dilerim o muameleyi ebeveynlerinden görürler.

11 yorum:

  1. Malesef insanların sanata bakışı çok garip olabiliyor. Animasyonlarda ciddi eleştiriliyor bazen. Sen böyle yazınca merak ettim. Zaten animasyon severim ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum. Animasyonlar da eleştirilebilir bence ama iş komplo teorisyenliği boyutuna gelince bu eleştirileri ciddiye almak zor :)

      Sil
  2. sinemada mı izledin yaaa, izleyim bakayım ben deeee :) iyi eleştirmişsin, filmi artık senin gözünle izleriz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, bunu evde izledim :)) Hem sinemalarda hem Disney+'ta yayınlanmış galiba zaten. Çok teşekkür ettim güzel yorumun için Deep :))

      Sil
  3. Pixar'ın boş filmi olmuyor. Bunu da mutlaka izlerim. Son zamanlarda güzel animasyon filmleri izleyemedim, uzun zaman izlemeyince canım animasyon izlemek istiyor :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam da bu ihtiyaca hitap edecek bir film bence :)

      Sil
  4. Çok haklısın. Maalesef ciddi bir tutuculuk var bu konuda ülkemizde ama bence bu her daim ters tepiyor. Umarım sen de filmi beğenirsin ki ben seveceğine emin gibiyim :))

    YanıtlaSil
  5. Biz animasyon çok severiz. Artık 10yaşında okullarda da regldi cinsellikti öğretiliyor biolojide. O kadar da tutucu olmamak lazım. Ben kendim izledikkten sonra oğluma (15yaşında) squid games i izleme izni verdim. Sonra üzerinde konuştuk. O kadar çok şey var ki toplumda çocuklara zararı olan filmlere gelene kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir yorum, okumak beni çok mutlu etti. Çocuklara yasaktan ziyade yapılması gereken bu, diğer türlü mutlaka ters tepiyor. Gerçekten de bu animasyona gelene kadar bir sürü başka sıkıntımız var, ayrıca Türk televizyonlarında şiddeti, tacizi yücelten berbat yapımlardan korumak varken bu gibi şeylere tepki gösterilmesi insanı ister istemez sinirlendiriyor.

      Sil
  6. Kırmızı yorumunu kaçırmışım. Olumsuz eleştirilere eleştirinin de sevdim. Genel yorumunu da. 🙏💐

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 sene olmuş neredeyse, zaman ne çabuk geçiyor böyle :)) Çok teşekkür ederim. 💐💐

      Sil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)