Sahaf Alışverişi - vulnicure

4 Nisan 2022 Pazartesi

Sahaf Alışverişi


 Merhabalar,

Okuduğum kitaplara dair yazılar yazmaya bir türlü cesaret edemediğimden bahsetmiştim. Bunun için adımları yavaş da olsa atmaya çalışıyorum. Yakın zamanda aldığım kitaplara rafımda yer bulmaya çalışırken en azından ufak bir alıştırma olacağını düşünerek bu alışverişi de buraya taşımaya karar verdim.

Aslında benim şu yaşıma dek sahaf kültürüm hiç olmadı. Artık baskısı olmayan kitaplar dışında 2. el kitaplar ilgimi çok da çekmedi çünkü oradan buradan artırdıklarımla yenilerini almaya gücüm yetiyordu. Ancak özellikle son yıllarda kitap fiyatlarındaki artış bu alım gücünü her geçen gün daha da eritti. Artık kafama esince kitapçıya uğrayıp dolu poşetlerle eve dönemiyorum, indirimli fiyatlarına rağmen internet alışverişlerini ayda yılda bir yapabiliyorum. Ama tüm bunlara rağmen, kütüphanemde de kaç zamandır okunmayı bekleyen bir sürü kitap varken yeni bir şeyler satın alma isteğine karşı gelemiyorum. Satın alacak kitapları seçmek ve almak en az okumak kadar keyif verici bir iş olmuş benim için sanırım. Hâl böyle olunca, etraftan da sahaf önerileri alınca soluğu bir sahaf turunda aldım. Bu tecrübe öyle güzel geçti ki eve dönünce kendi yaşadığım yerin yakınlarında da sahafları gezer oldum. Bu şekilde sahafları geze geze farklı zaman dilimlerinde, farklı dükkanlardan 13 tane kitap edindim.


Tarık Buğra'nın Osmancık adlı eseri benim bu dönem okulda sorumlu olduğum kitaplardan biriydi. Kırtasiyede 40 TL olduğunu öğrenince satın almayı bir süreliğine rafa kaldırmıştım ancak sahafa girer girmez karşıma çıkınca bunu bir işaret kabul edip hemen satın aldım. Kitabın kapağı epey hasarlı ancak içinde hiçbir sıkıntı yok, zaten bu da benim içim yeterliydi. Dükkan sahibiyle kitaplar hakkında sohbet ederken kendisi bana Salah Birsel'in Boğaziçi Şıngır Mıngır'ını da mutlaka okumamı önerdi, İstanbul tarihine hayran biri olarak hemen onu da aldıklarıma ekledim. Saraydan Sokağa Oyun ise farklı formlarıyla oyun kavramına değinen detaylı bir araştırma kitabı. Aslında benim ilgi alanlarımla pek ilgisi yok ancak bir ara oyunların hayatımızdaki yerine dair ufkumu açan bir yazı okumuş ve üstüne daha fazla okuma yapmayı kafamda bir yerlere yazmıştım. Bunun üstüne daha adıyla ilgimi çeken bu kitaba denk gelince onu da hemen aldım.

Bir Dinozorun Anıları ise benim alınacaklar listemde olan ve okumayı çok istediğim bir kitaptı. Normalde baskısı var ve yayınevi çok da yüksek bir fiyattan satmıyor ama tertemiz kullanılmış bu kitap çok uygun bir fiyattan satıştaydı, kaçırmak istemedim. Hasar sayılır mı bilemiyorum ancak bu kitabın ön kapağında bir isim yazıyor, ismi Google'da aratınca da bir kalp damar cerrahisi doktoru çıkıyor. Umarım kitabın ilk sahibinin ya da yakınlarının bir rahatsızlığı yoktur, varsa da iyileşmiştir. Kitabı yeni gibi tertemiz kullandıkları için de ayrıca teşekkür ediyorum :)


Simone de Beauvoir okumaya henüz başlayamadım ancak kendisi okuma listemde en üst sıralarda yer alan isimlerden biriydi. Konuk Kız kendisinin ilk eseriymiş, çok istediğim bu isimle tanışmak için uygun bir kitap olduğunu düşünerek hemen aldım. Bu kitap, alışverişteki 8 kitap arasında baskı yılı en eski kitap olmasına rağmen en temiz kullanılmış kitaplardan biriydi, sanıyorum bu yüzden en pahalı da buydu. Şu an kitabın baskısı var mı hiçbir fikrim yok ama zamanında çeviri ödülü almış, eser de çok okunmuş.

Sahaflardan birinin dil rafını karıştırırken karşıma 30 yıldır yayında olmayan Metis Çeviri dergisinin 1988 tarihli 3. sayısı çıktı, adeta bir hazine bulmuşçasına mutlu oldum. Çeviri benim ileride yapmayı istediğim bir alan ve bu konuda kendi çapımda alıştırmalar yapmaya çalışıyorum. Bu değerli kaynağın da bu alıştırmalar konusunda bana pek çok fikir vereceğine eminim. Bu arada Metis bu derginin tüm sayılarını dijital arşivde okuyuculara açmış, ilgisini çekenler bu linkten göz atabilir.

Prof. Macit Gökberk'in Felsefe Tarihi kitabı da zamanında dersliklerde kaynak olarak sıkça kullanılmış, değerli bir esermiş. Çok sevdiğim bir arkadaşımla -burayı okuyorsan selamlar! :)- felsefe tarihi hakkında yaptığımız okuma ve sohbetlere katkısı olabileceğini düşünerek aldım, iyi ki almışım. Ancak kitap dükkanın tozlu raflarında durmaktan artık lekelenmiş cildiyle dükkana öyle bir uyum sağlamıştı ki satın alırken bu kitabı yuvasından koparmış gibi hissetmeden edemedim.

Sırada bu alışverişteki tek hayal kırıklığım var. Kapağının yan kısmında Alice Aynanın İçinden yazısını görünce sevinçten uçtuğum bir kitap buldum. Ben Alice'in hikayesini çok severim, animasyon filmi de hâlâ en sevdiklerim arasındadır. Benim için çok özel bu hikayenin kısaltılmış çocuk baskıları dışında düzgün bir baskısına denk gelmediğim için 2. kitabını okuma şansı bulamamıştım. Bu sebepten Alice adını görünce, fiyatı da çok cazip olunca hiç incelemeden alacaklarıma eklemek gibi büyük bir hata yaptım. Gelgelelim bu kitap aslında Alice Harikalar Diyarında'nın 2. kitabı değilmiş, hatalı baskı sebebiyle öyle yazıyormuş; ön kapağında da, arka kapağında da, içinde de Edith Nesbit'in Beş Küçük Afacan'ı varmış. Şimdi ben kitabı rafıma kaldırıp okusam yaptığım hatayı hatırlayacağım, bir çocuk kütüphanesine versem başka çocuklar aynı hayal kırıklığını yaşayacak. O yüzden ortada boş boş duruyor, her şeye rağmen onu okuyup sevecek bir gönüllü arıyor :)


Yaban'ı okuduktan sonra Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun diğer eserlerini de okuma kararı almıştım. Raflarda gezinirken en merak ettiğim kitap olan Kiralık Konak'ı bulunca hemen atladım. Aynı şekilde Haldun Taner'in Keşanlı Ali Destanı da kafamda bir yerlerde alayım diye yazdığım ama bir türlü edinemediğim bir eserdi, alışveriş esnasında arkadaşımı tembihledim ve sağ olsun kendisi bana kitabın çok hoş bir baskısını buldu.


Jak Deleon'un Boğaziçi Gezi Rehberi bildiğim ya da aradığım bir kitap değildi ancak her zaman İstanbul'u İstanbul yapan tarihini daha çok bilmek istemişimdir. İncelediğim kadarıyla tüm Boğaz'ı kısa kısa anlatan kitabın gezilerimde çok faydası olacağını düşünüyorum. Orhan Pamuk'un İstanbul Hatıralar ve Şehir kitabı da aynı şekilde daha çok tanımak istediğim bu şehre dair bana yardımcı olabilecek gibi geldiği için aldım. 

Buket Uzuner'in New York Seyir Defteri'ni sevgili Leylak Dalı'nın konuk olduğu Okur Sohbetleri podcastinde duymuştum. Leylak Dalı bu kitap için "Okuyunca New York'u gezmiş kadar olursunuz." yorumunu yapıyordu, aslında bir kereliğine de olsa dünya gözüyle görmeyi çok istesem de bu şartlar altında geleceğim pek de bu şehri gezebilecekmişim gibi görünmediği için bari gezmiş kadar olayım dedim ve bu kitabı da aldım. 


Bu sahaf alışverişi benim için keyifli bir tecrübe oldu. Kullanılmış kitaplara dair ön yargımı yıktığım için çok mutluyum. Ben önceden kitap satırlarının altını çizerken bile en ince kalemlerimle hiç bastırmadan çizer, kitap bittikten ve onları not aldıktan sonra hemen silip yerine kaldırırdım. Artık böyle düşünmüyorum ve yapmıyorum. Kitap okumanın aktif bir tecrübe olduğunu anladım, bizim gibi onların da yaşanmışlıkları varmış meğer. Teyzemin lise-üniversite yıllarından kalma kitaplarının içinden çıkan envai çeşit bilet, not, gidilen yerlere dair hatıraları bulunca yaşadığım mutluluğun hiç tanımadığım insanların bıraktığı kitaplarda da bulabileceğimi biliyorum artık. Bundan sonra evime yakın olan sahafla kurduğum muhabbetin de etkisiyle sahaflara daha sık uğrayacağımı düşünüyorum. Şimdi yeni nereye gitsem haritadan sahaf diye aratıyorum, dönmeden bakabilmek için :)

21 yorum:

  1. Ne güzel, ben de hiç sahaftan alışveriş yapmadım. Bir gün gitmek istiyorum. Çok güzel anlatmışsın. Kitapların bazıları ilgimi çekti. İyi okumalar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) Bence de mutlaka internetten araştırıp gitmelisin, çok keyifli bir tecrübe ::)

      Sil
  2. yaaa bu yazı tümüyle nefis nefis. ilk iki paragraftaki kitap sevgisi en başta. kitapları sevip kitaplarla yaşamak çok iyi geliyor insana yaa, en başta hoşgörüyü, sabrı öğretiyo :) osmancık okulda he, sosyal bilimlerdesin yani ne güzeel :) şıngır mıngır ı okudum, salah birsel en iyi denemecilerden, eğlendirici, bilgilendirici, dinozorun anıları da çok keyifli, ayrıca mina urgan müthiş hocalardanmış, istanbul dil ve edebiyatta hoca imiş, şu macit gökberk kitabı dedemin kitaplığında, oley ne güzel kitaplar seçmişsin, heey metis çeviri biliyorum, dilciler için çok önemliii :) nesbiti bilmiyom, de beuvoir efsane kadın hakları savunucusuuu :) çeviri için var piyasada güzel kitaplar. pamukun istanbulu da güzel, bak istanbul için şey var, mario levi
    aklında olsuun, deleon unda var benzer başka kitaplarısı :) taner, yakup, buket filan hepsi iyi tabii. ayy yaa bu yazı heyecanlandırdıııı :) boğaziçininde var bir çeviri dergisi eski :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Deep, çook teşekkür ederim. Bence de kitaplar hoşgörüyü, sabrı öğretiyor çünkü zaten bambaşka dünyalara götürüyor her şeyden önce. İnsan bilmediğinden korkar, kitaplar ise bize o bilinmeyeni tecrübe etme şansı veriyor.

      Hem sosyal bilimlerdeyim, hem de değilim :D Dil-edebiyat alanım. Linguistik kısmıyla girsem de edebiyatla kaçırıyorum. Ama sosyal bilimler olmadan bir edebiyat da düşünülemez bence :)

      Bu yorumun için ekstradan teşekkür ediyorum çünkü aldığım kitaplara dair süper fikirler verdin. Yorumun da beni heyecanlandırdı epey :)) Mina Urgan (ve Berna Moran) adları çokça zikrediliyor gerçekten. Çok değerli isimler. Nesbit'i ben de bilmiyorum, bilme hevesim de kaçtı zaten :))

      Öneriler harika oldu. Mario Levi İstanbul serisine bayıldım, ilk kitabını sepete ekledim hemen. Deleon'un benzer konularda bir sürü kitabı varmış, Kitapyurdu'nda gördüm ama baskıları yok maalesef. Artık yine bir sahafta karşıma çıkarsa kaçırmam :) Boğaziçi'nin çeviri dergisini tam olarak bulamadım: Evire Çevire ve Mimesis sonuçları çıktı karşıma ama bir arşiv vs. yok gibi. Beşiktaş'a gidince dilbilim rafını iyice bir karıştırayım ben :)

      Sil
    2. çeviribilimsel forum/türkiyede çeviri eğitimi/sel yayıncılık/yazar turgay kurultay/

      sahaflarda buldum bunu, nette de satılıyor/uyar sana :)

      Sil
    3. Aa evet, Nadir Kitap'ta da varmış. Önce gezineyim bakalım bulamazsam oradan alırım artık :) Çok teşekkür ettimm.

      Sil
  3. Ankara için konuşuyorum, sahaflar güzel iyi fakat tuttura bildiğine fiyat uygulamaları var. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oo bu kötüymüş yaa. Benim gittiklerimde hep kitapların içinde fiyat yazıyordu ve ben özellikle uygun fiyatlıları seçtim, o yüzden sorun olmadı. Ama Beyazıt'taki Sahaflar Çarşısı de genelde Ankara'daki gibiymiş o halde :D

      Sil
  4. Bayılırım sahaf gezmeye. Yaşadığım yerdeki kütüphanede ufak çaplı bitpazarı oluyor hiç kaçırmıyorum. Biz gençken Mina Urgan'ı okumak olmazsa olmazdı 🙈. Seveceğini tahmin ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdi de öyle ama okunacak o kadar çok şey var ki bir türlü sıra gelmemişti :)) Kütüphanede böyle bir etkinlik olması ne güzel, ilk defa duyuyorum.

      Sil
  5. Sahaflara özellikle İstanbul'da yaşarken sık uğrardım. Ama ben de orijinal kitapları hep tercih ederim. Yine de dediğiniz gibi artık herhangi bir şey almak çok zorlaştı :/ BirDianozorun Anıları'nı çoks severek okumuştum. Diğerlerini bilmiyordum. İyi okumalar...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumunuz için :)) Bu kadar pahalılıktan sonra alternatife yöneliyoruz hepimiz yavaş yavaş.

      Sil
  6. https://www.kayipfisilti.com/2022/04/blog-post.html

    sevgili arkadaşımız da ingiliz dili okuyor üniversitede, bak şiir çevirisi yapmış, blogunda yazmıştı daha önce de benzer şeyler. başka dilciler, çevirmenler de var aramızda. denk gelince sölerim yineee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdi okuyup geldim, harika bir yazı olmuş sahiden :) Bu gibi yazıları daha çok görmek beni mutlu eder. Çok teşekkür ettimm :))

      Sil
  7. Yaa, çok teşekkür ederim. Bu yorumu senden almak beni çok mutlu etti. :)) Evet, çoğunluğu tertemiz kullanılmış, en azından elimde dağılmayacak vaziyetteler :D Kitap sohbetleri gerçekten büyük keyif veriyor insana. Kim olduğuna dair hiçbir fikrin olmayan biriyle kitaplar üzerinden diyalog kuruyorsun, kendini de açıyorsun aslında. Çok teşekkür ederimm :) Elimden geldikçe yorumlayacağım.

    YanıtlaSil
  8. Benim ikinci el kitap almam da son birkaç yılda oldu. Sıfır kitap okumayı seviyorum. Hiç öyle eski kitap olsun, ilk basım olsun vs. düşüncelerim yoktu ama dediğin gibi hem artan kitap fiyatları, hem bazı kitapların baskısının bitmesi hem de çok temiz kullanılmış 2.el kitap bulabilme imkanı olunca ben de sahafları tercih eder oldum. Hatta kendi kitaplarımı da satıyorum. İnsanlar yazılmış kitap istemediği için artık hoşuma giden cümlelerin altını çizmiyorum. Pos-it yapıştırıp bloğuma yazıyorum.

    Bir Dinozorun Anıları'nı umarım sen de benim kadar seversin. Ben bayılmıştım. İnsanlar ne hayatlar yaşıyor, diye düşünmüştüm.

    Haldun Taner benim de okumak istediğim ama henüz okuyamadığım bir yazar.

    Hepsini iyi günlerde oku :-)

    YanıtlaSil
  9. Ben ilk basım görünce kaçıyorum fiyatıyla sinir bozar diye :)) Pek çoğumuz benzer süreçlerden geçmişiz demek ki, şu an çok zor zaten birazcık hacimli bir kitabı uyguna bulmak. Her zaman temiz kullanılmış kitaplara denk gelinmiyor tabii ama yine de bakmaya değer.

    Kitaba dair çok güzel yorumlar okuyorum hep, iyice meraklandım şimdi. Önceliklerime alacağım kitabı :) Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için.

    YanıtlaSil
  10. Ortak okuduğumuz bazı bloglardaki yorumların dikkatimi çekti, nitelikleri etkileyici idi, bu sabah şöyle bir göz attım bloguna; bana güzel şeyler fısıldı. Üstelik yeni de değilmiş, yıl 2012, nasıl kaçırmışım şaşırdım.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz, ne güzel sözlerle geldiniz :) Çok teşekkür ederim, bu vesileyle tanıştığıma çok memnun oldum. Aslında arşive bakınca uzun bir süre gibi görünüyor ama 5 yıl kadardır buralarda pek yoktum. Bu yıl döndüm, o yüzden ortak dostlara rağmen karşılaşmamak normal :))

      Sil
  11. Ben de sahaflardan kitap almam ama çok güzel kitaplar almışsın. Keyifle oku :)

    YanıtlaSil

Görüşleriniz benim için çok değerli :)